Localara baktığımızda müslümanlarda var ve öyle sıradan kişiler değiller : Şehzadeler,bir veliaht,imparatorluk bürokrasisinin ileri gelenleri,ordu komutanları,diplomatlar,yazarlar ve üstüne üstlük tarikat şeyhleri,imamlar,ulema..
"Hürriyet sarhoşluğu",taşkınlıklara,disiplinsizlik ve anarşi gösterilerine, vergi ödemeyi reddetmeye yol açtı. Görevliler, dairenin yolunu tutmak istemiyorlardı artık,öğrenciler de okulun.
İttihat ve Terakki Komitesi,karmaşık bir örgüttür: Hem Mason locasına benzer,hem devrimci hücreye, hem komitacı çetesine, hem de terimin çağdaş anlamıyla siyasal partiye. Liberal ve demokratik laf kalabalığı altında, Jön Türkler eski alışkanlıklarını yitirmemişlerdir. Gizlilik zevki, birbirine koşut şebekeler sistemi, özellikle Hüseyin Cahit'in Tanin'de büyük ustalıkla yönlendirdiği kullanma ve propaganda sanatı,baskılara ya da gerektiğinde şiddet araçlarına başvurmadır bunlar. Yerel gazetelerinin adları anlamlıdır:Silah,Süngü, Kurşun,Bıçak, Bomba!
...
Gerçek bir kumardir bu. Şimdi sade bir vatandaştan başka bir şey değildir ve elinde hiçbir güç yoktur, bütün rütbe ve nişanlarini terk etmiştir, pekala, ordu arkasindan gelmeye devam edecek midir? Pekala ya eşrafin ve sivil memurlarin tepkileri ne olacaktir? Sultan ve nazirlarini hiçe sayan bu adama sirtlarini dönmeyecekler mi? Içini endişe kaplar. Fakat silah arkadaşlari ona teminat vermekte gecikmeyeceklerdir. Her taraftan sevgi ve bağlilik mesajlari akin etmektedir. Istifanin ertesi günü Kazim Karabekir, hislerinin değişmediğini teyit etmek için bizzat gelecektir. Onun önünde esas duruşta şunlari söyleyecektir: " Size askerlerimin ve subaylarimin selamini iletirim. Geçmişteki gibi her zaman bizim saygideğer komutanimizsiniz. Size resmi otomobilinizi ve süvari muhafiz takiminizi getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz, Paşam."
Abdülmecid, Abdülaziz ve V. Murad’ın saltanatları Osmanlı Masonluğunun gelişmesi için göreli, elverişli dönemler olmuştu. 2. Abdülhamid’in iktidara gelmesiyle havayı kökten değiştirdi.
Masonik çevrelerde herkes bayram ediyordu. Çünkü devrimci hareketin yöneticilerinin büyük bir bölümü nura kavuşmuş kişilerdi. Abdülhamid istibdadının devrilmesinden en kazançlı çıkacak kesimlerden birinin masonluk olacağını ummak hiç de yersiz değildi.
Suçu cezalandırmak, erdemi ödüllendirmek, suistimalleri önlemek, masumiyeti korumak, adaleti eşit bir biçimde dağıtmak, bu çok soylu ve özenilecek bir görevdir.