"Siz daha doğmadan karanlık bir dünyaya mahkûm edilmiş olsanız, buna boyun mu eğerdiniz yoksa aydınlığa kavuşmak için çabalar mıydınız?"
Kitap, bodrum katına sıkıştırılmış bir yaşamın öyküsünü anlatıyor.
"Hayalleriniz, umutlarınız, aydınlığınız bir kavanoza kapatılmış olsa"...
Geçmiş de yaşadıkları olaylardan kaçmak isteyen bir aile, kendilerini tamamen dış dünyadan soyutlayarak bir bodrum katına yerleşir. Bu kulağa ufak bir taşınma gibi gelmesin, tamamen hayatları değişen insanlar için ilerleyen günler pek de kolay olmayacaktır. Peki burada gözünü açan, geçmişten haberi dahi olmadığı hâlde, bedelini ödemek zorunda kalan çocuk ne yapsın? Tabii, masumdur çocuk aklı. Karanlıktan sıkılmış, kendi aydınlığını arayan hikaye başrolümüz (ki kitap içerisinde tek bir isim bile bulunmamakta) umudunu, gerçek dünya ile hapsolduğu bodrum katı arasındaki ufak delikten çıkıp geliveren "ateş böceklerinin ışığında" bulur.
...
Konusu: Küçük çocuk, ailesiyle birlikte bir bodrumda yaşıyordu; hayatı boyunca dış dünyayı hiç görmemişti ve neden orada olduklarını da bilmiyordu. Çevresini saran dört duvar, ailesinin sürekli büyüttüğü yalanlarla örülmüştü. Çocuğun zihni sorulardan oluşan devasa bir boşluktu ve o boşluğu dolduracak gerçek cevaplar verilmiyordu.
Çekirge Adam neydi? Ablası neden maske takıyordu? Dışarısı nasıl bir yerdi? Kapılar neden kapalıydı? Işık nereden geliyordu? Bebeğin babası kimdi? Ateşböcekleri nereden gelmişti?
İnceleme: Kapağını ve arka kapak yazısını görünce merak ettim. Olaylar sinir bozucuydu. “Nasıl olabilir?” diyerek okudum. Sürekli bodrum katındalar, kapalı kalma korkusu okurken beni biraz rahatsız etti. Sonunda ne olacak diye merak ederek okudum fakat çok akıcı değildi. Tabii buna rağmen okuttu. Bir de kitaptaki aile ilişkileri biraz rahatsız ediciydi. Sonunda da soru işaretleri kalıyor. Bu kısım okuyucunun hayaline bırakılmış diye düşünüyorum. Genel olarak güzeldi. Herkese keyifli okumalar diliyorum.
Okuduğum en sıradışı kitaptı. Sırlarla dolu bir kitap. Karakterin adları bile yok. Anne, baba, abla, ağabey, büyükanne ve büyük babadan oluşan bir aile. Günün birinde büyük bir günah işleniyor ailede. Bunu herkes örtbas etmeye çalışırken abla buna karşı geliyor. Günaha ortak olmuyor ve bunu bedeli ağır oluyor. Kıza "Senin yüzüne görmeye bile tahammülümüz yok." Deyip eline veriyorlar maskeyi. Yetmiyor bu günahın bedeli daha doğmamış çocuk ödüyor. Hele sonunda bu kadarı da pes dedim. Yazar çok ayrı bir kafada olmalı... Okusanız size bir şey katarmı bilemem. Ben pek etkilenmedim. Sadece aşırı saçma buldum..:(
Konusu insanı tiksindiriyor aile ve ahlak arasında gel gitler yaşatıyor sevdiğimi söyleyemem okudum bitirdim ama gerçekten çok sıkıcı ve ağırdı aile ve ahlâk arasında çok kalındı
Asla eleştirel birşey bulamadım kitapta...kurgusu olayların gelişimi çok güzel...ilk sayfasindan son sayfasına kadar heyecan verici her sayfayı çevirdiğimde şimdi ne olacak ? diye sormadan edemiyor insan...
