Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peter Bondanella

Peter BondanellaThe Films of Roberto Rossellini yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
128
Görüntülenme

Peter Bondanella Sözleri ve Alıntıları

Peter Bondanella sözleri ve alıntılarını, Peter Bondanella kitap alıntılarını, Peter Bondanella en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fellini palyaçoları “insan oğlunun akıl dışı yanının“ dışavurumudur; içimizde başkaldırmaya, kurulu düzene karşı çıkmaya yönelik ne varsa hepsini ortaya koyduğu için içgüdülerimizi simgeler. Palyaçolar insanın çocuk ve hayvan yanıdır, alay eden ve edendir. Palyaço, insanın tuhaf, biçimsiz, gülünç görüntüsünü yansıtan bir aynadır. İnsanoğlunun gölgesidir.
Calvino’nun gözünden Fellini Sineması
Fellini filmlerindeki simgelerin gücünü tanımlamak oldukça zordur. Çünkü bunlar hiçbir simgesel kültür kurallarına sıkıştıılamaz, kökleri gazeteciliğe özgü grafik sanatının taşkın ve uyumsuz saldırganlığına kadar uzanır; bu sanatın saldırgan doğası; bireysel üslubun öne çıktığı, ancak aynı zamanda kitle kültürü düzeyinde geniş çaplı bir iletişimi de gerçekleştirebilen çizgi roman ve karikatürleri tüm dünyaya zorla kabul ettirmiş bulunmaktadır.
Reklam
Fellini asla öğüt vermez, büyüklük taslamaz ve Ezra Pound’un sözleriyle asla bir yere tüneyip oturan ozan konumuna geçmez. Her şeyin ötesinde, Fellini kendisini bir aydın olarak değil daha çok insanları eğlendiren, onlara öyküler anlatan biri olarak görür ve filmlerinin sonuçlarını izleyicilerinin bilincini ideolojik bir duruma ilişkin tutarlı bir tartışma ya da akıcı bir kanıtla ne kadar başarılı bir biçimde yükselttiğine bakarak değil, görsel bir deneyimle onlara uyandırdığı coşkusal tepkiye bakarak değerlendirir.
Ama düşler gerçekliğe dönüşünce, bunlar hiç kimseyi mutlu etmez.
Zampanò durur dinler. Daha önce hiç işitmediği bir şeyi dinlemektedir: sessizliği. Ansızın tepeden tırnağa ürperiverir. Ürkünün yarattığı bir ürpermedir bu. Ürküntünün ardından daha önce hiç tanımadığı bir yılgıya, hiçlik korkusuna kapılır. Açlığın, tutukevine atılmanın ya da başka birinin yarattığı bir korku değildir bu : hiçlik korkusudur.
Jung’da en hayran olduğum şey, onun bilimle büyü, akılla düşlem arasında bir buluşma noktası bulmuş oluşuydu. Mantık tarafından özümsenceğini bilme rahatlığı içinde, kendimizi gizemin ayartıcılığına bırakarak bizi yaşam içine sokuyordu.
Reklam
Bir sanat yapıtının kendine ait eşsiz bir dışavurumu vardır. Bir sanat biçiminden bir başkasına yapılan aktarımları korkunç, gülünç, ağır aksak buluyorum. Ben sinema için yazılmış özgün konuları yeglerim. Sinemanın edebiyatı gereksinim duymadığına inanıyorum; sinemaya gereken tek şey film yazarları yani kendilerini filmi özgür üretimler ve uyumlarla dışa vurabilen insanlar. Film, aktarımları gereksinim duymayan bağımsız bir sanat biçimidir; hatta en iyisi her şeyin, her zaman ve sonsuza kadar salt görüntü olup çıkacağı bir düzleme ulaşmasıdır. Her sanat yapıtı bunu kavrayan ve bununla dışa vurulan bir boyutta serpilip çiçeklenir.
Benim en önemsediğim şey, insanların özgürlüğüdür yani bireyleri inandıkları ya da inandıkları sandıkları, çevrelerini kuşatan, onları sınırlayan ve olduklarından daha sığ, küçük, hatta daha kötü gösteren töre ve toplumsal gelenekler ağından kurtarmaktır.
Freud kuramlarıyla bizi düşündürür; öte yandan Jung, düş kurmamıza, düşlememize ve yaratılışımızın dolambaçlı, karanlık yollarında ilerlememize, bunun, koruyucu varlığını algılanmamıza olanak verir.