Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Prens Sabahattin

Prens SabahattinTürkiye Nasıl Kurtarılabilir? yazarı
Yazar
8.1/10
13 Kişi
70
Okunma
13
Beğeni
4.142
Görüntülenme

Prens Sabahattin Sözleri ve Alıntıları

Prens Sabahattin sözleri ve alıntılarını, Prens Sabahattin kitap alıntılarını, Prens Sabahattin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama niçin doğuda birey sürekli olarak ezilegeldiği halde batıda gittikçe artan bir üstünlük kazanmış?
Çünkü, diyor, doğuda topluluk üstün, batıdaysa birey.
Reklam
İşte "muhafazakarlık'', liberallik, demokratlık, sosyalistlik, yenileştirme ya da aşırı milliyetçilik gibi kuramlar hep bilimsel çözümleme yokluğundan ve kafalara yerleşmiş bir takım kanıları birer gerçek sanarak, onlardan usavurma yoluyla bir takım yargılar çıkarmak gibi yanlış bir yöntemden ileri geliyor.
bütüncü yapılar - bireyci yapılar
Gevşek bir üretim yüzünden bireyin dayanak noktasını kendinde bulmasına engel olan; bunu ister istemez; aile, topluluk, hükumet gibi genel yollarda aratan ve bu yüzden onları her haksızlığa, her bayağılığa kat­lanmak zorunda bırakan bütüncü yapılar, daha başlangıçta duruk, daha sonra gerilemiş ve gittikçe çürümüş bir ahlak ortaya çıkardığı halde ; Etkin ve durmadan artan bir üretimle bireye biricik dayanağı kendisinde bulduran, bu yolla girişken ve bağımsız kişilikler yaratan bireyci yapılar ; sağlam, gelişmiş ve bir o kadar da yücelmiş vicdanlar yaratıyor.
...özel hayatın bütün beceriksizliğini yönetim hayatı alanına aktarmaktan başka bir şey yapamayan memurlar sınıfını, bu beceriksizlik, bu güçsüzlük, bu ahlak yoksunluğu ile denetlemekten ne çıkar.
Öğrenim, günümüzün ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, kişiliğin gelişmesini sağlayacak etkin bir eğitimin yardımcısı olmalıdır. Hazır mevkiler sağlamaya yarayan bir amaç olarak değil, kişisel girişkenliği verimli kılacak bir araç sayılan öğrenimin, bütün derecelerinde programlarıyla pratik hayatın gösterebildiği çeşitli ihtiyaçları karşılayabilmesi gerekir.
Reklam
ülke servetini işletmeye harcanacak çalışmalar, kişisel girişkenliği değil, belki merkezdeki politika akımlarını besleyecek bir şekil alıyor.
Oysa, girişkenlerin kolaylığa ulaşmak yerine, ard arda engellerle karşılaşmaları ve birçok sorunları, hükumet merkezi dairelerine kadar gelerek çözmek, zorunda kalmaları, çoğunlukla üretim işlerinin baltalanması ve buna karşılık, yönetim erkini geçim aracı haline sokmak alışkanlığının güç kazanması sonucunu veriyor.
Subaylar, yargıçlar, sivil ve öğretim alanındaki memurların ülkemizdeki mevkileri birbirlerinin aynı; bunlar politikayla uğraşmasın demek, ülkenin yönetimi onların eline düşmesin demektir. Oysa yönetim hayatının özel hayata üstünlüğü ürerine kurulacak olan bütüncü bir ülkede, bu yönetim zorunlu olarak memur sınıfının eline düşüyor.
Asya halkıyla Avrupa'nın doğu ve güneyi, Afrika, Orta ve Güney Amerika ulusları bütüncü yapıya ; Avrupa'nın batısıyla Kuzey Amerika toplumlarıysa bireyci yapıya bağlı. Bu toplumların, su götürmez ezici ve şaşırtıcı sosyal üstünlükleri, ancak bireysel yetenek ve kişisel gücün gelişiminden doğuyor. Birey, aile çevresi, oymalı: ; partiler ve hükumetin "vasilik" ve baskısından bütünüyle sıyrılmıştır
186 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.