Süveyda
Belki de benim hayatım şimdi başlıyordu.Yaşamaya başladığımız gün, doğduğumuz gün değil;bir şeylerin farkına vardığımız ve artık o farkındalıklara göre yaşamaya karar verdiğimiz gündü.
Allah'ı anmak ise bizim için nefes almak gibi olmalıydı aslında.O istemeden tek bir nefes dahi alamayacağımız kesindi,o zaman aldığımız her nefeste O'na şükretmek gerekmez miydi?
Süveyda,kalbin içindeki gizli günahların saklı olduğu siyah bebeğe denmekteymiş.
Yazarın yaşadığı bazı olumsuzluklar karşısında çaresiz kaldığı bir dönemde rastlamış "Süveyda"ya.Ne güzel bir rastlantı olmuş kalbindeki tüm boşluğu doldurmuş her şeyi olmuş Süveyda.Bana da çok iyi geldi bu güzel kelime.Bir çok yarımımı tamamladı.Bol huzur verdi iyi ki okudum iyi ki👍😍
Susmayı öğrendiğimiz zaman her şey peşi sıra geliverir aslında.Kalp kırmamaya başlarız susarak,fark ederiz konunun hoş yerlere gitmediğini ve biliriz birilerinin üzüleceğini.Bu yüzden de susar kenara geliriz.
Mesala hani insan sırtından hançer yedikçe kimsesizleşir,kimsesiz hissettikce sessizleşirdi ya..böyle zamanlar,tek başına olmanın aslında manevi bı kalabalık olduğunu fark ettiren ve kimseye ihtiyacının olmadiğini yüzüne yüzüne çarpan
bı ayet vardı :
Allah kuluna kâfi degil mi ?
Zümer,36
"farkında olmali insan..
Kendisinin,hayatın,olayların,gidişatin farkında Olmali..farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark edilmeli bazen..bı damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.Anne karnına siğarken dünyaya neden siğamadiğini ve en sonunda bir metrekarelik yere nasıl siğmak zorunda kalacağini fark etmeli"..