Toronto York Üniversitesi'nde Kıdemli Araştırmacı ve emekli profesör olduğunu. York'un Doktora A kurucusu Tarih ve Psikoloji Teorisi program, o Davranış Bilimleri Tarihi Dergisi editörü olarak görev yaptı ve Psikoloji Tarihi (American Psychological Association Bölümü 26) ve Cheiron Derneği (üst yönetici pozisyonlarında bulunmuştur Davranışsal ve Sosyal Bilimler Tarih Uluslararası Derneği). Psikoloji tarihi üzerinde yaklaşık 100 yayınların yazarı, o Psikoloji Tarihi Derneği Ömür Boyu Başarı Ödüllü bir alıcı.
Alışkanlık böylece toplumun muazzam düzentekeri, en değerli koruyucu etmenidir. Yalnızca o bizi düzen sınırları içersinde tutar ve varsıllığın çocuklarını yoksulların kıskanç ayaklanmalarından korur. Yalnızca o yaşamın en sert ve en itici yürüyüşlerinin orada adım atmaya getirilmiş olanlar tarafından terkedilmesini önler... Hepimizi yetişmemizin çizgileri ya da erken seçimimiz üzerinde yaşam savaşına girmeye ve anlamadığımız bir uğraşın peşinden sürüklenmeye mahkum eder. Çünkü uygun olduğumuz daha başkası yoktur ve yeniden başlamak için çok geçtir.
Bir manzarayı seyrettiğiniz zaman duyumlarınız süreksiz yeşil, mavi, kahverengi ve sarı ışık alancıklarıdır. Bununla birlikte, algılarınız otlar, ağaçlar, gök ve günışığı gibi algılardır. Retina üzerindeki bir imgenin renk duyumlarına çevrilmesi fizyolojik bir süreçtir ve göz ve beyin arasındaki sinirsel aygıt aracılığıyla yerine getirilir. Duyumun algıya çevrilmesi ruhsal bir süreçtir, beyindeki etkinlikler aracılığıyla yerine getirilir, ama ayrıca bireyin öğrenim ve deneyimi üzerine de bağımlı- Duyumsayan ve Algılayan Anlıktır. Duyum ve algının her ikisi de bir tür girdiyi bir başka tür bilinçli çıktıya dönüştürürler. Böyle olarak, ikisi de yaratıcı süreçlerdir ki, dışsal uyan üzerine Kant'ın “anlığına” benzer olarak düşünülebilecek bir kendilik tarafından yerine getirilirler.
Hume konumunu şöyle özetledi: “Öyleyse yaşamın kılavuzu us değil ama alışkanlıktır. Yalnızca alışkanlık anlığı tüm durumlarda geleceğin geçmişe uygun olduğu sanısına belirler.”
Yiğitliği sürdürmek için ıslık çalmak salt boş bir gösteri değildir. Öte yandan, bütün gün üzgün bir tavırla otur, iç çek ve her şeye kederli bir sesle yanıt ver ve o zaman melankolin sürecektir. Deneyimli herkesin bildiği gibi, ahlak eğitiminde şundan daha değerli hiçbir ilke yoktur: kendimizdeki istenmeyen duygusal eğilimleri yenmek istiyorsak, yılmaksızın ve ilk anda soğukkanlılıkla, o geliştirmeyi yeğlediğimiz karşıt yatkınlıkların dış devinimlerinin içinden geçmeliyiz. Direngenliğin ödülü kasvetin ya da çöküntünün sönüşünde kesinlikle gelecek ve yerlerini gerçek neşe ve yumuşaklık alacaktır.