Marie kardeşine baktı. Kocasıyla benzer yanları olduğunu düşündü. Ikisi de boyuydular ve vücutları iyi gelişmişti. Ikisi de ödün vermekten hoşlanmayan tiplerdi. Fakat David genellikle kazanırken Johnny çoğu zaman kaybediyordu. David neden sorumluluklarını bilen, yaşını almış iki ağabeyin yerine, küçük kardeşe güvenmişti acaba?
Sayfa 69 - Altın kitaplar 1. Baskı 1990Kitabı okudu
Albert Armbruster ülser sancısından kıvranarak arabasında oturmuş,eve kadar olan yolun bir an once bitmesini beklitordu. Ama aslında evinin önünde onu bekleyen bambaşka bir şey vardı. Jason Bourne oradaydı.
Sayfa 75 - Altın kitaplar 1. Baskı 1990Kitabı okudu
Patrick Pierre Prefontaine, "Fransızlara özgü bir mantık," dedi ve boğazına dokundu. Boynunun derisi soyulmuştu. Canı acıyordu. "Tanrıya şükürler olsun, hiç les tribunals önünde savunma yapamadım. Orada tarafların ikisi de tam anlamıyla haksız değildir." Barodan atılan adam hafifçe güldü. "Karşınızda adalet önünde hesap veren ve mahkûm olan biri var. Aslında benim tek suçum yakalanmaktı. Oysa benim için pek çoğu elini kolunu sallayarak serbest dolasiyor.'
Sayfa 120 - Altın kitaplar 1. Baskı 1990Kitabı okudu