Rupert Sheldrake Gönderileri
Rupert Sheldrake kitaplarını, Rupert Sheldrake sözleri ve alıntılarını, Rupert Sheldrake yazarlarını, Rupert Sheldrake yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
T'ai C'hi yani varoluş ile uyumu yakalamak.
Sayfa 201 - Kitapta bahsediliyor ama araştırma sonucu bulundu.Kitabı okudu
Beyin kafatasının içindedir. Zihnin ise uzayda yayılmış ve çevrendeki dünyaya doğru uzanmıştır. Zihnin, gördüğün şeye dokunmak için dışarıya uzanır. Eğer 16 km. uzaktaki dağa bakarsan, zihnin 16 km. açılır. Uzaktaki bir yıldıza bakarsan, zihnin gerçekten de astronomik mesafelerde genişler.
Duanın İyileştirici Etkisi
Psikokineze ilişkin deneysel kanıtın yanı sıra, duanın faydalı uzak etkilerine ilişkin de giderek daha çok kanıt toplanmaktadır. Çeşitli bağımsız deneylerde, bazı insanlar dua ederken diğerleri etmedi. Bu deneyler, klinik deneylerde olduğu gibi, “iki tarafın da gözlerinin bağlı olduğu” standart yönteme göre yürütüldü. Hastalar kendileri için dua edildiğini bilmiyordu, hekimlerin de bundan haberi yoktu. Yine kendileri için dua edildiğini bilmeyen kimseler, dua edilmeyenlere oranla daha çabuk iyileştiler.
Sayfa 352 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Telepati genellikle çok samimi insanlar arasında gerçekleşir; özellikle de anne babalar ve çocukları, tek yumurta ikizleri, sevgililer ve en iyi arkadaşlar arasında…
En çarpıcı telepati vakaları ölüm, sıkıntı, kaza ve benzeri üzücü olaylardır.
Sayfa 120 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Köpeğin atası kuşkusuz kurttur. Doğa bilimcilerin gözlemlerinden elde edilen kanıtlara göre, vahşi doğadaki kurtlar telepati yoluyla birbirleriyle iletişim kurabiliyor ve koku duyusundan yardım almadan kilometrelerce uzaktan birbirlerini bulabiliyorlar.
Sayfa 100 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Carl Jung’ı takip eden psikoterapistler, genelde telepati ve diğer ruhsal olgulara karşı daha korkusuz bir tavır sergilerler. Örneğin Jung’ın kendisi bir otelde uyurken gördüğü rüyanın yorumunu yayınlanmıştır. O sırada depresyondan mustarip bir hastası hakkında endişeleniyormuş. Gece ikide irkilerek uyanmış ve birinin odaya girip ışığı yaktığını hissetmiş, ama ortada kimsecikler yokmuş.
“Tastamam ne olup bittiğini hatırlamaya çalıştım ve şiddetli bir acıyla uyandığımı hissettim, sanki önce alnıma sonra da kafatasıma bir şey çarpmış gibiydi. Ertesi gün, hastamın intihar ettiğini bildiren bir telgraf aldım. Kendisini vurmuştu. Daha sonra kurşunun kafatasının arka kısmında takılıp kaldığını öğrendim.” - C.G.Jung
Sayfa 62 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Beyin-Zihin İlişkisi
Gördüğün şey zihnindeki bir görüntüdür. Ama gördüğün şey beyninin içinde değildir. Beyin kafatasının içindedir. Zihnin ise uzayda yayılmış ve çevrendeki dünyaya doğru uzanmıştır. Zihnin, gördüğün şeye dokunmak için dışarıya uzanır. Eğer 16 km. uzaktaki dağa bakarsan, zihnin 16 km. açılır. Uzaktaki bir yıldıza bakarsan, zihnin gerçekten de astronomik mesafelerde genişler.
Sayfa 30 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Septik kelimesinin kökü, Yunanca’da şüphe veya sorgulama anlamına gelen skepsis’dir. Bu kelime “inkâr” veya “dogmatizm” anlamı taşımamaktadır.
Sayfa 26 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Fizik dalında Nobel ödülü almış, Cambridge Üniversitesi’nde profesör olan Brian Josephson “Kuantum teoremindeki gelişmelerin günümüz biliminde hâlâ anlaşılamamış telepati gibi olguların açıklamasına yardım edebileceğini” belirtti.
Sayfa 23 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Ben parapsikolog değil biyoloğum, yedinci duyuyla: insan ve hayvan doğasına, zihnin yapısına ve nihayet hayatın doğasına dair bizlere sunacağı zengin bilgilere sahip olduğu için ilgileniyorum. Neredeyse tamamen insanlara odaklanmış psişik araştırmacılar ve parapsikologların yaklaşımına nazaran benim yaklaşımım daha çok biyolojik temellidir. Ben diğer pek çok hayvan türleriyle paylaştığımız yedinci duyunun biyolojik yapımızın bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 12 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Telepati gibi olguları tanımlamak için kullanılan ifadeler arasında yer alan “altıncı duyu”, bana göre, diğerlerine kıyasla daha iyi bir başlangıç noktasıdır. Bu tanım, “duyuötesi” veya “paranormal” tanımlarına kıyasla daha olumlu bir anlam içermektedir, zira bilindik duyuların üstünde ve ötesinde olmakla birlikte yine duyularla ilgili olan sistemi ifade etmektedir.
Sayfa 19 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Fiziksel gerçekliğe dair bilimsel görüşler değiştikçe, bir felsefe olarak materyalizm de evrim geçirmektedir. “Normal”in sınırları sabit değildir, bilimsel kanılardaki değişimlerle paralel şekilde değişmektedir. Bilim felsefecisi Karl Popper’in belirttiği gibi, 20.yy’de materyalizm fizik sayesinde kendini “aştı”. Madde artık eski tür materyalizmde olduğu gibi temel gerçeklik değildir. Alıcılar ve enerji şimdi maddeden daha esastır.
Sayfa 17 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Fizikteki 20.yy devrimleri kuantum ve izafiyet teoeremlerini doğurmuş ve modern kozmoloji 19.yy fizikçilerinin başarılarını ortadan kaldırmamış, aksine onlara katkıda bulunmuştur.
Sayfa 17 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Bu kitapta, telepati, gözetlenme duygusu ve önsezi gibi insanın açıklaması olmayan yeteneklerinin normal ötesi değil, biyolojik yapımızın bir kısmını oluşturan normal olgular olduğunu savunuyorum.
Sayfa 8 - kaknüs psikolojiKitabı okudu
Duygusal bağlar, biyolojik ilişkilerden ziyade ortak tecrübelerle gelişir.
Sayfa 110Kitabı okudu