Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sabir Şahtaxti

Sabir ŞahtaxtiSuskun Aşık yazarı
Yazar
8.0/10
2 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
719
Görüntülenme

Sabir Şahtaxti Gönderileri

Sabir Şahtaxti kitaplarını, Sabir Şahtaxti sözleri ve alıntılarını, Sabir Şahtaxti yazarlarını, Sabir Şahtaxti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ermenistan'da yasal olmadan faaliyet gösteren "Metsamor" nükleer santralinin istismarı da, Ermeni hayallerinin bir parçası olarak bölge devletlerinin güvenliğine felaket vadeden bir tehdittir.
Sayfa 291Kitabı okudu
Azerbaycan topraklarında silahlı çatışma, devletin arazilerinin %20'sini işgal edilmesini ve 9 kişiden birinin mütteci veya zorunlu göçmen durumuna düşmesine neden olmuştur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
AGİT'in Minsk grubu ve onlar gibi bütün teşkilatlar, yalnızca kendi çıkarlarını ve maalesef aynı dini paylaştıkları Ermeni çıkarlarını düşünmektedirler.
Sayfa 137Kitabı okudu
Sovyet ordusunun 366. Mekanize Alayı ve yabancı paralı savaşçıların yardımıyla Ermeniler Hocalı'da soykırım yaptılar.
Sayfa 107Kitabı okudu
Osmanlı ordusunda görev yapan bir Ermeni doktor, 1915-1916 yıllarında zehirli iğne ile hastanede tedavi gören 40'tan fazla Türk askerini öldürmüştür.
1992 yılının 25 Şubat'ını 26'sına bağlayan gece, Ermeni cellatlar 20. yüzyılın en korkunç cinayetlerinden birini, Azerbaycan'ın Hocalı kentinde gerçekleştirdiler.
Reklam
303 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sabir Şahtaxtı / Soykırımdan Hocalı'ya. Sabir Habib oğlu Hacıyev, 1968 yılında Nahçıvan'ın Şahtahtı köyünde doğdu. 1993 yılında Azerbaycan Devlet Petrolleri Akademisini, 2007 yılında Devlet İdarecilik Akademisi'ni bitirmiştir. Yazarlığı öğrencilik yıllarında başlamış, Azerbaycan devlet televizyonu, Azerbaycan devlet haber ajansında değişik görevlerde bulunmuştur. Siyasi bilimler felsefe doktoru olan yazar, Azerbaycan Yazarlar Birliği üyesidir. Evli ve 3 çocuk babasıdır. Dünyanın görmek istemediği soykırımlardan birisi, Hocalı da yaşanmıştır. Sözde Ermeni soykırımıyla Türkiye'yi yeterince mağdur eden Ermeniler, geçtiğimiz yıllarda da sınır komşusu Azerbaycan Türklerine soykırım yapmış, toprakların işgal etmiş, ama dünya gözünde mağduru oynamaya devam etmektedirler. 1994 yılında dönemin Azerbaycan cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in girişimleri ile Azerbaycan Milli Meclisi Hocalı soykırımına ilk defa siyasi ve hukuki anlam vererek onu " Soykırım Aktı" gibi tanıdı. Ermeni lobiciliğine karşı, Azerbaycan'da uluslararası teşkilatlarda hakkını aramaya başladı. Kitap, Haydar Aliyev vakfı'nın başkan yardımcısı Leyla Aliyeva'nın teşebbüsüyle başlatılan, " Hocalıya Adalet" uluslararası bilgilendirme kampanyası çerçevesinde yapılan çalışmaların bir kısmını anlatmaktadır. Hocalı'da esir düşen Azerbaycanlıların el yazısıyla anlattıkları kitaba tarihi bir değer katmaktadır. Azerbaycan'ın tüm topraklarını esaretten kurtarması dileğiyle... #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Soykırımdan Hocalı'ya
Soykırımdan Hocalı'yaSabir Şahtaxti · Bilgesam Yayınları · 20181 okunma
Saygınlık
Herhangi bir şeyi kaybetmek her insan için kötüdür. Yakınlarından birinin malını kaybetmesi, belanın ondan uzaklaşması diye düşünülebilir. Ancak can kaybı öyle değildir. Can kaybını herkes kabullenemez. Bir kayıp daha vardır ki bütün bunlardan daha önemlidir ve telafisi daha zordur. Nedir biliyor musun? Saygınlık... Çünkü kaybedilen saygınlık bir daha kazanılmaz. Sende biliyorsun ki, hürmet ve saygı gram gram toplanır ama bir kirpik vuruşu süresinde kaybolur.
Sayfa 154Kitabı okudu
İnsan
Elinde olmadan; "Acaba canlılar içinde insan kadar kendi kendine zalimlik eden başka biri daha var mı? diye düşündü. Sonra: "Canlıların kâmili olan insan, aynı zamanda en gaddar ve zalimidir", diye mırıldandı.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Şüphe
Malın gider bir yana, güman (şüphe) gider bin yana!
Dede Korkut
Aruz'un davetiyle çağırılan Beyrek'i kılıcı olmadığı halde arkadan vururlar. Çünkü hiçbirinin onunla yüzyüze vuruşacak cesareti yoktur.
Gazeteci'nin Eseri
Gazetecilik farklılıktır. Gazeteci ise bu farklılığın sahibidir. Gene gazeteci insanlığa karşı, tarihe karşı sorumludur. Zira onun elinde bulunan kalemi, bilmediğinizi bize bildirmekle, görmediğimizi bize göstermekle mükelleftir. Ve gazeteci herkesin öğrendiğini herkesten önce öğrenen kişi olduğundan, aydınlık yarınların oluşabilmesi için yazmakla görevlidir. Herkes sanatçı olamayacağı gibi, her kalem sahibi de gazeteci olamaz.