Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Saïda Bédar

Saïda BédarKim Korkar 21. Yüzyıldan yazarı
Yazar
5.3/10
18 Kişi
59
Okunma
0
Beğeni
579
Görüntülenme

En Beğenilen Saïda Bédar Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Saïda Bédar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Saïda Bédar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
20. Yüzyılın sonundaki çatışmalar açıkça gösterdi ki, uluslararası güvenliğin bozulması öncelikle ulusal güvenliği tehlikeye atıyor.
Sayfa 108Kitabı okudu
Hiçbir güncel örnek, uluslararası bir topluluğun, yıkılmış bir devleti başarıyla yeniden kurabileceğini göstermiyor.
Reklam
Birinci Dünya Savaşı sonunda çokuluslu imparatorlukların dağılması sadece birçok yeni devleti ortaya çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda ulusal azınlıkları "icat etti." İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemse, kültürel içe kapanmayi öven ve bilinçli olarak kendilerini getto şeklinde kuran devletlerin oluşumunun hızlanmasına şahit oldu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Müdahale direnç doğuruyor, başka reddediliyor, aynı zamanda da neredeyse mekanik olarak kültürel uyuşmazlık körüklüyor.
Klasik anlamda egemenlik, devlete, demokratik modelde halkın kontrolüne ve seçmen vatandaşın tercihine tabi olan nihai gücü elinde tutma hakkını veriyor. Bugünkü uygulamada birey, dış politikaya sadece kamusal alan üzerinden değil, özel alanda sahip olduğu çeşitli roller aracılığıyla müdahale etme iddiasında. Uluslararası sahnede devletler tarafından belirlenen politikalar giderek daha karmaşıklaşan lobi oyunlarına, medyanın büyütücü ve basitleştirici etkisine, kamuoyu kampanyalarına, özgür bireylere bağımsızlık oyunlarına teslim ediliyor. Artık uluslararası konular ve ulusal sorunlar arasında net sınırlar yok ve devletler sadece aralarında uzlaşmak zorunda kalmayıp aynı zamanda bu pazarlıkları özel çıkarları olan ya da uluslararası sorunların duygusal ve yapmacık temsilini yansıtan grupların ve kamuoyu liderleri topluluğunun onayına sunmalı. Bu özerklik kaybı daha kapsayıcı bir etkeni devreye sokuyor: Artık dünya sahnesinde devlet, bireyi uzun süreli ve kararlılıkla harekete geçirebilecek tek merci değil.
Reklam
Bugün potansiyel bir güç olan Avrupa, yarın gerçek bir güçsüze dönüşebilir. Bu ABD'nin değil, kendisinin hatası olacaktır. Niyetlerini netleştirmeyi bilmeyen ve çaba göstermeyen hükumetlerinin hatası.
Tek kutupluluğun bütünüyle dramatik ve yanıltıcı olduğu ortaya çıkıyor. Dramatik, çünkü Amerikan gücünü, üstünlüğünün sebebi olan askeri sahadan atıyor. Artık gladyatör -Irak topraklarında veya başka yerlerde ve hatta kendi evinde- tehdit altında. Bu tehdit, yönetmesini bilmediği ve gladyatörü gelecekteki zayıflıklarının sebebi olacak aşırı sertliğe iten bir şiddetten kaynaklanıyor. Yanıltıcı, çünkü tek kutupluluk, ittifakları yeniden harekete geçirmek yerine, yenilenmiş çoktaraflılık tutkusu, yalnız asker stratejiler, protesto diplomasileri ve olaylara karşı çok güçlü bir duyarlılık gibi karmakarışık bir duruma yol açıyor. Son olarak, uluslararası oyunu basitleştirmek yerine, aktörlerin şaşırtıcı şekilde çoğalmasını kolaylaştırıyor.
Rakipsiz bir hegemonya tüm itirazların kolay hedefi haline dönüşür.
Düşmansız bir güç göründüğünden daha kırılgandır: Koruyucu rolünü kaybeder ve bu role eşlik eden çıkar ilişkilerini kullanarak şantaj yapar; şekillendirdiği ve soğuk savaş döneminde olduğu gibi kendisine direnene karşı kullanabileceği değerler bütününü referans almayı terk etmek zorundadır; gücü ezici olarak kabul edilir; dolayısıyla şüphelidir ve oynadığı kaçınılmaz aracı rolü, tehlikeli bir şekilde gladyatör rolü ile karışarak her türlü kin duygusunu besler.
Reklam
Batının savunma ittifakının lideri olarak ABD'nin Doğudaki yetki ve meşruluğu bariz biçimde tartışmalıdır.
Bugün herkesin herkesle iletişim kurabilmesi, sınırları zayıflatma eğiliminde ya da her halükarda sınırlara yeni bir anlam veriyor; mekansal yetki etkilerken, mesafe siyasal çare olma özelliğini kaybediyor. Her birey potansiyel bir uluslararası aktöre dönüşüyor.
Tek kutup görünümü özellikle tuhaf bir değişime yol açtı: Egemen kutup, tek başına ortaya çıktığından beri isteklerin muhatabı olmaktan çok, daha fazla tepkinin konusu haline geldi.
Küreselleşmiş bir dünyada karşılıklı bağımlılık egemenliğe üstün geliyor.
Her yerde olduğu gibi düzensizlik ve şiddet aslında, küresel bozulmanın şokuna doğrudan maruz kaldıklarında kötü gelişmiş ülkeleri vuran ekonomik ve toplumsal dengesizlikten doğuyor.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.