Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saime Tuğrul

Saime TuğrulEbedi Kutsal Ezeli Kurban yazarı
Yazar
9.0/10
8 Kişi
30
Okunma
1
Beğeni
1.708
Görüntülenme

Saime Tuğrul Gönderileri

Saime Tuğrul kitaplarını, Saime Tuğrul sözleri ve alıntılarını, Saime Tuğrul yazarlarını, Saime Tuğrul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Roma hristiyanlığı, daha doğrusu katoliklik, Yahudilik, islam ve Protestanlık gibi kitap dini değildir, bir ‘’traditio‘’ yani aktarma dinidir
Antik Yunan’da kıtlıklara karşı insan kurban etmek geleneğinden semitik ve kartaca kültürüne azteklerden Asya’da Moğollara del insan kurbanlarının örnekleri görülür.Pers tarihçi Rachid- aldin (1162) ve Çin tarihçileri, Moğol lider Djanuga’nın yendiği Tchinos liderlerini kazanda kaynatıp askerlerine yedirdiğini anlatırlar. Aztekler güneşin her gün doğabilmesi için kurbanların kanıyla yıkanması gerekliliğine inandıklarından her gün yüzlerce kurban verilirdi ve savaşların çoğu kurban edilecek köleler bulmak içindi. Semit halklarda Molk Satürn tanrısı için insan ve hayvanların ilk bebekleri kurban olarak sunulurdu.
Reklam
Adem ve Havva cennetten atıldıklarında çıplaklıklarını farkederek giydikleri kıyafetler (ÖRTÜNME )günahlarının ve bundan sonraki yozlaşmış insanlık koşullarının simgesidir.
Tek tanrılı dinlerde bedenin ruhtan ayrılmasına yardım, sembolik ritüellerle sağlanır. Yahudi geleneğinde ruhun sonsuzluğuna inanılır, ölmekte olan insan yalnız bırakılmaz.Son nefesinde tanrıyı gören insanın ağzı be gözleri bağlanır. Suyla dolu kaplar, ölenin ruhunun bulaşma ihtimali?! ile boşaltılır. Cenaze toprağa konmadan aile fertleri kıyafetlerin bir tarafını yırtar, bu ayrılığın sembolizmidir. Hristiyanlar ölüyü bir odaya alır ağzı bağlanır sürekli ışık yakılır be bir gece ışık altında ölü beklenir Müslümanlar ölümü bir geçiş olarak kabul ederek ölüye dualarla eşlik eder. Ölünün üstüne konan makas iki dünyayı kestiği gibi aynı zamanda ruhu da bedeni de birbirinden koparmaya yardım eder
Afrika’da Dogonlar
Dünya içindeki her şey tanrının sözünden oluşmuştur. Yaratılan her şeyde bu söz bulunur. Önemli olan bu sözü duyabilmek, anlayabilmek. Üç kutsal kitapta da tanrının kelamı, dünyanın oluşumunda yer alır. Tanrı nefes yoluyla bu gücü nü insanlara devrettikten sonra, onların dilinden uzaklaşır
Batı dillerinde kutsalın karşılığı, Latince’ de sacer’den gelmektedir. Tanrıların dünyasına ait, dokunulmaz anlamına gelen bu kelime aynı zamanda, aziz ve murdar gibi ikili bir anlamı da içerir. Sacriface, öldürme anlamı tanrılar için ve kutsallık adına gerçekleştirilebilecek bir uygulamadır. Türkçe’ de hem sacriface hem victimus’tan gelen victime karşılığı olan tek bir kelime kurban, kullanılıyor. Arapça’ da kurban, tanrıya yaklaşmaktır.
Reklam
Kendinin bir sonu olacağının bilincinde olan insan için yaşadığı dünyanın da sonlanması ve nihayet ölümsüzlüğe kavuşacağı ‘öteki dünya ‘ fikri , rahatlatıcı olduğu kadar geleceğe yatırım yapmanın da yolunu açar ..
Sayfa 166Kitabı okudu
Sonsuzluk , düşüncemizin hapishanesidir . Bu nedenle, düşüncenin evrenselliği ve Tanrı’nın bütünsel bakışı da bizim evrenimizle sınırlıdır ..
Sayfa 158Kitabı okudu
Kutsalın oluşması ve varlığını sürdürebilmesi için şiddet , şiddetin kendi haklılığını kurabilmesi için kutsallık gereklidir . Her türlü düzen ve otorite, kurumsallaşmış bir şiddet üzerine oluşur , bu şiddeti meşru kılmanın yolu ise kutsallığın atfedildiği değer ve yapılanmaları yaratmaktır ..
Değişimin oluşması bir kırılmayı ve şiddeti getirir ; Platon’un mağara alegorisinde olduğu gibi, mahkumlardan biri ruhunun derinliklerinde hatırladığı bir hakikatin peşine düşecek ve arkadan gelen ışığın hakikatini merak edecektir ve her ne pahasına olursa olsun (ölüm de dahil) , tek başına o gerçekliği aramaya gidecektir ..
Reklam
Tanrı fikri , insanın kendinden daha üstün bir varlığın temsilidir ; bu Zeus , Yahve , Allah ya da totem gibi bilinçli bir varlık olabildiği gibi, soyut birtakım güçler de olabilir. İnsan , kendi gücünü , bu üstün güçler veya varlıklarla alışveriş içinde sınar . Kendini bu güçlere bağımlı hisseden insan , kutsallık prensibi etrafında belirli kural ve uygulamalara moral olarak uymak zorunluluğunu duyar ..
Rasyonalite ve aklın egemenliğinin bir gün gerçekleşeceği fikrinin de bir yanılsama olduğunu düşünür Freud ama tercihi , bu yanılsamadan yanadır . Oysa toplumların dinden , inançtan vazgeçebileceklerini iddia etmek de bir yanılsamadır ..
Dinler neden yaşamaya devam ediyorlar ?
Dinlerin gösterdiği gerçeklikler çürütülse de , dinlerin yaşamaya devam ediyor olmasının nedeni Freud’a göre, dinin gücünün ne bir hakikat ne bir ideal ne de yanlış olmasından gelir . Dini gücün temeli bir ‘yanılsama ‘ olmasındandır . Din , insanları birbirine bağlayan bir işlevselliğin , insan isteminin çarpıtılmış biçimidir . Yanılsamalar , gerçeklerden kopuk olduklarından ne çürütülebilir ne de tersi ispat edebilirdirler; kendi mantığı içinde , dogmasına bağlı kalmak durumundadırlar…
Rudolph Otto’ya göre kutsalın korkutucu , ürpertici gizemi aynı zamanda büyüleyicidir . Kutsal hep bir fazlayı içerdiğinden , insanoğlu sürekli ona ulaşmanın yollarını arar. Kutsalın çekici gücüne karşı koyması mümkün olmadığı gibi , kutsala yaklaştıkça kendi varlığı da bu büyük güç karşısında erir . Dinsel yaşam bu çekimin içinde başlar ..
Vuuuu
Şeytan , Tanrı’yı temize çıkarmak için bulunmuş en iyi kurnazlıktır ..
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.