Son zamanlarda okuduğum hatıratlardan belki de en iyisi budur. Gerek üslup gerekse olay örgüsü olarak gerçekten çok akıcı. Ziya Yergök gibi değerli askerlerimizin anılarını daha çok okumak ,Osmanlı Devleti'nin son zamanlarındaki aciziyeti anlamaya ve kurtuluş mücadelemizin nasıl bir mucize olduğunu kavramaya yardımcı olacaktır.
Bu sırada Hasan İzzet Paşa'nın bu sözleri de söylediğini hatırlıyorum:
"Balkan Harbi'nde ordunun teçhizatı askerin elbisesi mükemmeldi. 0 zaman yenildik. Şimdi teçhizat noksan, askerin elbisesi perişandır. İnşallah galip geliriz."
Sarıkamış savaşlarında kahraman askerlerimizi ağır kış şartları, soğuk ve açlık yenmiştir.
Aziz şehitlerimizi minnet ve saygı ile anar, yüce Allahtan rahmet dileriz.
Son.
Esaretten döndükten sonra yeni görevimi Kazım Karabekir Paşa verdi. Sarıkamış'a da onun emriyle atandım.
Bu görevi de aynı sadakatle, Büyük Millet Meclisi Hükumeti ve Mustafa Kemal Paşa'nın çizdiği yolda sürdüreceğim.
Batum, Kafkas Dağlarıyla kuzey rüzgarlarından korunduğu için çok sıcak ve yağmurludur. Yağmursuz gün yok gibidir. Batum'da çay yetiştirilmekte olduğu herkesçe bilinmektedir. Halkının büyük bir kısmı Müslüman Gürcü'dür.
Özbeklerin fakir fukarasının, amele ve zengininin temel yemeği Özbek pilavıdır. Özbek insanı günde en az bir defa bu pilavdan yemezse kendini yemek yememiş sayar, güçsüz, dermansız bulur.