Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sara Gürbüz Özeren

Sara Gürbüz ÖzerenAlaaddin'in Sihirli Lambası yazarı
Yazar
Derleyen
8.2/10
330 Kişi
1.946
Okunma
21
Beğeni
8,9bin
Görüntülenme

Sara Gürbüz Özeren Sözleri ve Alıntıları

Sara Gürbüz Özeren sözleri ve alıntılarını, Sara Gürbüz Özeren kitap alıntılarını, Sara Gürbüz Özeren en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Geçmişimiz bizi ileriye taşıyan bir gemidir. Onu öğrenemezsek, yaptığımız her şey eksik kalır."
Sevgi gösterilerini basitlik diye nitelendirdiği halde bana " Sen benim dünyadaki ışığımsın." der hep.
Reklam
Köylü Türk'ün söylediklerini unutma Orhan... Özgür yaşama hevesi bu insanları yollara düşürmüş. Breh breh breh! Taktir ettim doğrusu. Güçlülere boyun eğmektense her türlü zorluğa göğüs germek gerek... Kulağınıza küpe olsun.
"Güneş sağ ileride gittikçe alçalmıştı. Işığını gönderdiği her yer tutuşmuş, sıcaktan buharlaşacak hale gelmişti."
EY AŞK ERİ AÇ GÖZÜNÜ
Belki bin çiçeğin başında durdu ve dinledi hiçbirini koparmaya gönlü el vermedi. Allâh'ı zikreden bir canlıya kıymak kim, Yunus kim? Döndü, eli boş olarak dergâhın yolunu tuttu. O sırada taş dibinde bitmiş bir sarı çiçek gördü. Biz anlayamasak da Yunus bu çiçeğin inlediğini duydu. Allâh'ı zikretmediğini gördü. İnleyen bu çiçeği kopararak yola devam etti.
Reklam
Ama o, direndi. Yıkılmadı. Hep ayakta kaldı. Gece karanlık çöktüğü zaman biraz mahzunlaştı, hepsi bu.
Sayfa 70 - damlaKitabı okudu
Unuttun mu hani sen bir çalıydın, ben de bir kuş... O çalıya dadalandım, korundum. Şimdi o çalı rüzgarla biraz ırgalandı diye uçup gideceğimi mi sandın?
"İstanbul, masalların gerçek olduğu bir şehirdir."
Sayfa 82 - Genç DamlaKitabı okudu
Reklam
... Acaba Allahuekber yaylalarında gelinciklerin bu kadar kırmızı oluşlarının sebebi, koç yiğitlerin donduğu için toprağa akamayan kanları mıydı?Bu yüzden mi her bahar kanar kış gelince buz tutardı? ...
"Ya burada yok olup gideceğiz, ya da bileğimizin hakkıyla toprak alıp yurt tutacağız."
İSTANBUL...
"İstanbul'u çözmek mümkün değildi. Coşkulu, neşeli bir anınızda birdenbire melankoliye (hüzün) kapılabiliyordunuz. Gülerken ağlamak geliyordu içinizden. Bir esere hayran hayran bakarken, eserin hikâyesi gönül telinizi titretiyordu. İstanbul bir girdaptı. İçine içine çekiyordu sizi. Kurtulmak, kaçmak, uzaklaşmak isterken daha yakınına, ta içine gitmek istiyordunuz. İstanbul bir ışıktı. Pervane misali etrafında dönüp duruyordunuz. Yanacağınızı bile bile ondan vazgeçemiyordunuz."
Sayfa 50 - Genç DamlaKitabı okudu
Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
—Neden hastanenin bahçesine düşünen adam heykeli diktiniz, diye sorarlar. Başhekim yardımcısının cevabı gayet açıktır. —Hastanenin dışındakilerin durumu içerdekilerden daha kötü. Bu heykel, onların durumu ne olacak diye düşünüyor.
290 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.