Soyu ana tarafından Tepedelenli Ali Paşa’ya baba tarafından da Şehremini Hüsameddin Efendi’ye dayanan Selim Nüzhet Gerçek 1891 yılında İstanbul’da Rumelihisarı’nda dünyaya geldi. Babası Namık Kemal’in yakın arkadaşlarından Mahmud Celalleddin Bey’dir. İyi bir tahsil gören Selim Nüzhet Gerçek Türk Matbaacılığı, Türk Gazeteciliği ve Türk Temaşa sanatıyla alakalı türünün ilk örnekleri sayılabilecek seçkin eserler yazdı. Ayrıca yazar Derleme Müdürlüğünü kurup müdürlüğünü yapmıştı. Millî Kütüphanenin kuruluşunda da büyük emekleri olan Nüzhet’in kıymetli eserlerden oluşmuş kitaplığı vefatından sonra Milli Kütüp-hane tarafından satın alınmıştır. Meşhur yazarlarımızdan Abdülhak Şinasi Hisar’ın kardeşi olan Gerçek 1945 yılında geçirdiği kalp krizi sonrasında hayata gözlerini yumdu.
Tamam ben gerçeği söylemek için anlatmalıyım ki bu titremeyi duyan doğrudan doğruya ben değildim fakat içimizde yaşayan ve biz uyuduğumuz zaman kendi halinde uyanık duran kendine mahsus bir hafızası olan meçhul ve bilinçsiz benliğimdi.
Selim Nüzhet Gerçek'in "Canvermezler Tekkesi" adlı bu eseri aslında Claude Farrere'nin "La Maison des Hommes Vivants" adındaki eserinden çevrilmiş olsa da, Türkçe'deki ilk gotik kitabı unvanına sahip. Şahsen konusu ile bizim kültürümüze uyarlanması başarılıydı. Baş karakterimizin aşkına vefası ile oldukça hoş geldi gözüme yazılanlar.
Soluksuz okunacak bir kurgu. Kayıp Kitaplar Kütüphanesi ile de bu vesileyle tanışmış oldum. Bu tanışıklık tümünü okuyana dek sürecek zannederim. Keyifle okunacaktır. Bu bunaltıcı günler için tavsiye olunur
Türk edebiyatındaki en iyi gotik eserlerden biri. Tesadüfen elime geçmiş bir kitap fakat bana çok güzel saatler yaşattı.
Konuyu çok kısa anlatmam gerekirse; İstanbulda yaşayan bir adamın bir balıkçı teknesi vardır ve onu başkalarının işletmesi için balıkçılara para yolluyor. Fakat bu tekne hasar alıyor ve tekne için para istiyorlar. Fakat teknenin hiç kâr getirmediği için şüphelenip tekneye ve mürettebatı kontrol etmek ister. Önce birkaç kişiyi yollatmaya çalışsa da kimse gitmeye yanaşmaz ve iş başa düşer, adamımız yola koyulur ve hikayemiz başlar.