Semerkand Dergisi kitaplarını, Semerkand Dergisi sözleri ve alıntılarını, Semerkand Dergisi yazarlarını, Semerkand Dergisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TEVBE NEDİR?
İmam Kuşeyri hazretleri [rahmetullahi aleyh], temel tasavvufî eserlerden biri kabul edilen Risâle (Kuşeyriî Risâlesi) isimli eserinde tevbeyi şöyle tarif eder:
"Tevbe, Arapça bir kelime olup mânası 'dönmek' demektir. Buna göre tevbe, dinimizin kötü gördüğü işleri terk edip, güzel gördüğü işlere dönmektir. Hazreti Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem], 'Pişmanlık tevbedir.' buyurmuştur.
Tevbe, Hak yolcularının ilk menzili ve Hak tâliplerinin birinci makamıdır.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
'Ey müminler! Hep birlikte, topluca Allah'a [celle celâluhû] tevbe ediniz ki kur- tuluşa eresiniz.' (Nur 31)
Enes b. Málik [radıyallahu anh], Hazreti Peygamber'in [sallallahu aleyhi vesel- lem] şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Günahından tevbe eden kimse, sanki hiç günah işlememiş gibidir. Allah bir kulu sevdiği zaman (onun kalbine koyacağı ilâhî aşk ve uyanıklık sayesinde) günah ona bir zarar vermez.'
Sonra Allah Resûlü [sallallahu aleyhi vesellem] şu âyeti okudu:
'Şüphesiz Allah [celle celâluhû], samimi tevbe edenleri ve güzelce temizlenenleri sever."" (Bakara 222)
Ehl-i sünnet akaid âlimleri şöyle demişlerdir:
"Tevbenin sahih ve geçerli olmasının üç şartı vardır: İşlediği günaha pişman olmak, kusur ve günahı terk etmek ve yapmış olduğu günaha ve benzerine dönmemeye kesin karar vermek."
Tasavvuf, Allah Resûlü sallallahu aleyhi vessellemin Ashab-ı Güzîn'ini yetiştirme usulünü esas alan bir terbiye tarzıdır. Bir mürebbiyi ve onun talimatına uymayı zaruri kılan uygulamalı bir ilimdir. Kâl ile yani sözle okunarak yahut işitilerek değil; ancak hâl ile yaşanarak öğrenilir
Bir kimsenin gerçek ve kâmil bir mürşid olduğunu gösteren ilk ve en kesin delil keramet değil, "her hususta Kur'an ve Sünnet'e harfiyyen uyarak yaşamak"demek olan "istikamet"tir
İsmail Hakkı Bursevî rahmetullahi aleyh, Mâide suresinin 35. ayet-i kerimesinde geçen, "Allah'a yaklaşmaya vesile arayın" mealindeki ibarede "vesile" ile kastedilenlerin "Rabbanî âlimler ve mürşid-i kâmiller" olduğunu söyler.