Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena Pekşen Şanlı

Sena Pekşen ŞanlıHatırlar Mısın Müzeyyen? yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
10
Okunma
2
Beğeni
132
Görüntülenme

Sena Pekşen Şanlı Sözleri ve Alıntıları

Sena Pekşen Şanlı sözleri ve alıntılarını, Sena Pekşen Şanlı kitap alıntılarını, Sena Pekşen Şanlı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsan en korktuğu şeyle mi sınanır bu dünyada? Gençken bana unutacaksın deseler inanır mıydım hiç, güler geçerdim. Zehir gibiydi hafızam, kim ne zaman ne demişti noktası virgülüne hatırlardım. Şimdi ne kimin kim olduğu ne de kimin ne dediği belli. Bunları benim uydurmadığım ne belli?"
Sayfa 196 - Müzeyyen GünerKitabı okudu
"Doğum gününden iki gün önce gelmişti Nezahat Hanımlar Bursa'dan. Bir iplikler bir ketenler... Fikret Bey takılıyordu Müjgan'a, "Hanım şu lacivertten bana bir kravat dikiver, bir de mendil. Severim laciverti, gözlerin gibi." Müjgan Fikret Bey'e renk renk kravatlar dikerdi. Ama Fikret Bey hep lacivert kravatını takardı. Müjgan'a bağlatırdı. Sonra ellerini öper, saçlarını koklardı."
Sayfa 220 - Müzeyyen GünerKitabı okudu
Reklam
"Ağlasam omzunda hatırlar mısın Müzeyyen?"
Müjgan AltınsoyKitabı okudu
"Bizimkilerle gideceğimiz bir tatil daha. Günler öncesinden başladı telaş. Çocuklar bir mutlu bir mutlu sormayın. Zehra'nın sarı simiti, Murat'ın beyaz şapkası, Mazhar Bey'in çiçekli gömleği büyük bir neşeyle tek tek girdi bavula. Laf aramızda hiç sevmiyorum o çiçekli gömleği, uyuşturucu baronlarına benziyor giyince, aman evlerden ırak."
Sayfa 189 - Müzeyyen GünerKitabı okudu
"Sabah sabah bir isim anons ediliyordu hoparlörden. "Müzeyyen Güner, kızınız arıyor, lütfen danışmaya, Müzeyyen Güner, lütfen danışmaya." Bu Müzeyyen her kimse kalkıp gitsin artık şu telefondaki ısrarcı zatla konuşmaya. Ne bu canım böyle. Hem artık herkesin elinde akıllı telefonları var, danışmadan telefon açmak da ne?"
Sayfa 85 - Müzeyyen GünerKitabı okudu
"Şener Şen denilince akar sular dururdu bende. Hatta bir filmi vardı "Kabadayı" diye, Ali Osman'dı karakterinin adı, o da unutuyordu benim gibi. Bir fotoğraf makinesi edinmişti Ali Osman, sevdiklerinin fotoğrafını çekip isimlerini yazıyordu altına, unutmamak için. Nereden geldiyse o geldi aklıma, hemen Müjgan'ı arayıp anlattım. Tam onluk bir işti. Yalnız bir şartım vardı, dedim ki, "Müjgan, kendi fotoğrafını koyma o albüme, ben seni zaten unutmam."
Sayfa 127 - Müzeyyen GünerKitabı okudu
Reklam
"Hatırlar mısın Müzeyyen? Ayla'yı ilk sen götürmüştün okula. Fikret Bey iş seyahatindeydi, ben hastalıktan ölüyorum. Necdet'in dişi ağrıyor nasıl huysuz. Ayla çorapları ters giymişti düzelttin. Saçlarını iki yandan ördün. Beyaz kurdelelerini taktın. Ayakkabılarını bağladın. Balkondan izledim köşeyi dönene kadar. Hem ağladım hem izledim. Annem oldun, anne oldun çocuklarıma."
Sayfa 168 - Müjgan AltınsoyKitabı okudu
"Onlar giderse ben de duramam buralarda demiştim Fikret'e, onun da emekliliğine az kalmıştı, biz de Bursa'ya gideriz diyordu, memleketimize... O sağken gidemedik. Ben hep Eskişehir'de terk edildim Müzeyyen."
Sayfa 118 - Müjgan AltınsoyKitabı okudu
"Zaten dünden beri bir de kara kedi peyda oldu başıma. Kafamı nereye çevirdiysem, normalde kedi sevmezdim ama bu pek de sırnaşık bir şeydi. Her fırsatta ilişip durdu yanıma. Uğursuz sayarlardı kara kediyi amma, bir uğursuzluğunu da görmedim ben. Yalnızlığımın da etkisi olacak ki benim de kaynadı kanım buna. Zeytin koydum adını. Mazhar'ın zeytininden..."
Sayfa 34 - Müzeyyen Güner -Kitabı okudu
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.