Serdar Öktem Sözleri ve Alıntıları
Serdar Öktem sözleri ve alıntılarını, Serdar Öktem kitap alıntılarını, Serdar Öktem en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru gidiyoruz.
Sayfa 296 - Atatürk
Hiçbir şey olmamak, hiçliğe ulaşmak insanın varabileceği en yüksek makamdır diye düşünüyorum. Kendini kendinde yok edebilmek bir kişinin hayatındaki en büyük başarısıdır.
Sayfa 263
Leibniz "neden herhangi bir şey yok değil de var?" diye sormuş. Bizler yokluğun içindeki varlığı, varlığın içindeki yokluğu mu arıyoruz acaba? Bir şey var mı, var olanın görüntüsü mü yoksa yok mu ve yok ola- nın tezahürü mü acaba?
Sayfa 219 - Leibniz
Mısır ezoterizminde kişi öldüğünde ruhu Toth'un kayığına bindirilerek Maat'a götürülürdü. Maat kişinin kalbini bir tüyle tartıya koyardı. Kalp tüyden ağır gelirse kişi yer altına (dinsel anlamda cehenneme) kalp tüyden hafif olursa gökyüzüne (dinsel anlamda cennete) gönderilirdi.
Sayfa 201
Ben bir hiçim. Hiçlikten doğdum, hiçliğimi anlamak için yaşıyorum ve hiçlikte son bulacağım.
Sayfa 247
Yağ molekülü Karbon, Hidrojen, Oksijen ve Nitrojen atomlarının yan yana dizilmesiyle oluşur. Böylece son derece basit bir şekilde sözünü ettiğimiz moleküller o günkü atmosferin oluşturduğu koşullar nedeniyle yan yana gelip basit yağ molekülünü oluşturmuşlardır. Yağ molekülünün bir özelliği etrafina suyu çekmesi yani su sever olmasıdır ki, evrim için ilginç biçimde en önemli özellik de budur. Yağların bir de suyu sevmeyen kısmı vardır ki, o molekülün iç kısmında durur. Dış kısmı ise su ortamında suyu seven moleküllerin oluşturduğu yapıdır ve bu iki katmanlı yağ molekülü çevresine suyu sararak durur ve suyu içeri geçirmediği için su onun için bir zırh oluşturur.
Sayfa 73
Kuantum evreni aslında evrenin temel yapı taşıdır ve bugün ortaya atılan son kuramlara göre evrenin temel yapı taşı Planck sabitidir. Planck sabit, bir parçacığın enerjisinin frekansına olan oranıdır.
Sayfa 22
Birçok felsefik görüş basitçe; bilginin bir üst alemde olduğunu ki, buna logos denir, bizim de aslında birer bilgi parçacığı- ide- olduğumuzu ve aklımızı kullanarak bilgiye ulaşabileceğimizi söyler
Sayfa 67
Hiçlik kavramı bir sonraki aşamada insanın kendini hiçleştirmesi, egosunu yok etmesi, kendini bir bütün olarak kaldırıp kendi benini kendi gözüyle görmesini sağlama amacına yönelir.
Sayfa 142
Aslında dünyaya gelmek değil yaptığımız, dünyadan çıkmak: Tıpkı yaprakların ağaçtan çıkması gibi. Okyanus nasıl dalgalanırsa, evren de insanlanır. Her birey doğanın bir ifadesidir, bütün evrenin benzersiz bir aksiyonu.
Sayfa 273 - Alan Watts
Eğer zamana doğrusal olarak bakar ve hep ileriye gittiğini düşünürseniz o zaman kafanızdaki yanıt "hiç, doğan yaşıyor ölüyor" şeklinde olur. Ama zamanı spiral ya da dairesel olarak alırsanız ve anlardan oluşan bir doğada, şimdi yarın ve dünün aslında üst üste durduğu bir evren düzeni içinde varoluşunuzu sürdürdüğünüzü düşünürseniz o zaman Bütün'ün her anlamda sizin içinizde ve dışınızda olarak etrafınızı sardığını ve bu sarmalın içindeki kendinizin bir gün anlam değiştirdiğinizde (bir anlamda öldüğünüzde) kendi gerçekliğinize varacağınızı ve deneyimlerinizin sizinle bir bütün olarak Bütün içinde yerini aldığını hissedeceksiniz.
Sayfa 214
Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır ya da soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkânsızdır. Bu yasa bize evrendeki düzensizlik eğilimini anlatır, sistem her zaman düzensizliğe doğru kayma eğilimindedir, bu da entropi kavramını gündeme getirir. Sistemin düzensizliği entropinin artması demektir ve sistemler her zaman düzenden düzensizliğe, sonra da kaosa gitme eğilimindedir. Sistem kendisini dengeye getirmek için kaostan düzene doğru ilerlese de, düzen yeniden düzensizliği getirir. Kaostan düzene terimi aslında döngüyü anlatır çünkü sistem her zaman düzensizliğe ve kaosa doğru kayma eğilimi gösterir. Bu da belki yeni bir düzen oluşturur. Denge halinde sistemlerin iç enerjisi artar ancak entropileri düşer. Sistemler arasında enerji akışı yoksa buna denge hali denebilir.
Sayfa 206
Fiziksel sistemler kendilerini dengede tutmak için uğraşırlar ve bunun için de termodinamik yasaları devreye girer. Çünkü madde titreşimlerden oluştuğuna göre sistem hareketsiz, yani devinimsiz durağan halde kalamaz. Bu da maddenin hareketi yani titreşimi demektir ve termodinamiğin birinci yasası enerjinin yoktan var edilemeyeceğini ve var olan enerjinin de yok edilemeyeceğini sadece yer değiştirebileceğini söyler bize.
Sayfa 206
Yapılması gereken iki çalışma var burada. Biri yaptığın bütün hataları kendine itiraf etmek ve kendini affetmek, diğeri hayatından geçmiş olan tüm insanları, akrabaların dahil affetmektir ve bu, tefekkürün çok önemli bir çalışmasıdır. Bu çalışmayı yapmadan zihnimizi özgürleştirmemiz, bütün bağlarından koparmamız ve yolculuğumuza devam etmemiz söz konusu olamaz.
Sayfa 163
Biliniz ki, içsel varlığımız biziz ama biz değiliz. Bizim kendimiz o, ancak biz o değiliz. O olabilmek için, bizi, kendimizi, içsel varlığımıza, bene, benliğimize birleştirebilmek için dengeyi o'na getirebilmeliyiz. Ancak dışsal varlığımızı yontarak, dışa açık benliğimizi törpüleyerek se maddi hayatta alıp verdiklerimizi dengeleyerek içsel varlığımıza ulaşıp sonra aynı yontma çalışmasını içsel varlığımıza da uygulayarak bütünsel bir insan halini alabiliriz. O zaman o ve biz, benlik ve ben, ego ve üst ego, buradaki ve ötedeki varlığımız bir ve bütün olabilir.
Sayfa 144