Öpücük
som yavaşlık, çekiçle dövülen yavaşlık
insani yavaşlık, tartışılan yavaşlık
ıssız yavaşlık, ateşlerin üstüne gel
yüce yavaşlık, çık aşka doğru
dönmek üzre gece kuşu
Ancak hayat öldürür bizi. Ölüm ev sahibidir. Kurtarır evi çevre duvarlarından ve iter onu ormanın ucuna kadar.
Görüyorum seni, ey genç güneş; ama artık olmadığın yerde!
Zehir akıtanlar da vardır, ilaç akıtanlar da. Çözmek zor. Tatmak gerekir.
Anında evet ya da hayır demek daha sonra gelecek olan düzeltmelere rağmen, yararlıdır sağlığa.
İstihkam Erleri
İki kıyı gerekir hakikate: Biri gidişimiz için, biri onun dönüşü için. Sislerini içen yollar. Tertemiz koruyorlar mutlu gülüşlerimizi. Buzlu sularda yüzen genç askerlerimiz hala kurtarıcı olan o kırılıp parçalanmış yollar.
Bilgelik yığılıp sıkışmak değildir; ortak yaratmada ve doğada çoğumuzu bulmaktır, karşılıklığımızı, farklarımızı, geçmişimizi, hakikatimizi bulmaktır ve biraz da arı iğnesi ve kımıldayan sis durumundaki şu umutsuzluğumuzu.