İnsan fakir olmalıdır. Rabb’ül Âlemin hep fakirlerledir. Fakirleri sever. Fakirlikten maksat nefis ve benlikten uzak olmaktır. Dünya malından dolayı fakirlik değildir. İnsanın nefis ve benliğini yenmesi lazımdır. Nefsini büyük gören kendinde büyüklük eden kimseyi Allah-u Teâla sevmez.
"Hz. Nuh'un (a.s) oğlu bir peygamber oğlu olduğu hâlde, kâfirlerle arkadaşlık yapıp onlarla beraber olduğu için imânını kaybetti!"
Seyyid Abdülhakim El Hüseyni (k.s)
– Biraz idrâk lütfen! Sen onu düzeltemezsin... Zirâ çürük bir elmanın yanına, sağlam bir elma bırakın; zamânla o sağlam elmanın da çürüdüğüne şâhit olacaksınız!
->> Fehmedenlerden olalım inşâAllah!
Bugün yaşayan gençlikte; ateist-deist arkadaşın olması, modern-popüler(!) olmak olmuş... Dostluk meselesinde zarâr/hüsrân ehli olmaktan Allah'a sığınalım!..
Bilvanis Köyüm..
Baykan'a gelip de seni ziyaret etmeden dönmek sinemde yara olarak kalırdı .
Kalbimde çocuklardaki gibi bir heyecan ve hevesle seni görmek, kokunu ciğerlerime çekmek nasip oldu elhamdülillah eşşükrülillah..
Dağ, taş bağıra bağıra zikir eyliyordu "Allâh" deyu..
Gözümle gördüğüm her yere imrendim.. Siz bir Allâh dostu, bir Peygamber torunu, Seyyid mi barındırdınız bağrınızda?
Bazı beldeler çok nasipli..
Köyün içine girip de evi görememek ayrı hüzün oldu, çünkü soramadık kimseye..
Lâkin Gavsım çok istemiş bir külliye yapılmasını, hâlihazırda inşaat halinde bitince yeniden gelmek nasip olsun sana Bilvanis Köyüm....
Hakikî dostluk ve hakikî düşmanlık âhirette meydana çıkar, dünyada pek az bilinir. Esas iyilik ve kötülük âhirette meydana çıkar, bu dünyada iyilik kötülük pek belli olmaz.