Seyyid Süleyman Nedvi

Seyyid Süleyman NedviHz. Ebubekir yazarı
Yazar
9.1/10
11 Kişi
41
Okunma
4
Beğeni
926
Görüntülenme

Hakkında

22 Kasım 1884’te Hindistan’da Bihâr eyaletinin Patna şehri yakınlarındaki Disne köyünde doğdu. XVII. yüzyılda Hicaz’dan Sind’e gelip daha sonra Ecmîr’e yerleşen ailesi seyyid olarak tanınır. Babası Ebü’l-Hasan’ın tabiplik yaptığı, dinî ilimler ve tasavvufla da meşgul olduğu kaydedilir. Nedvî ilk öğrenimini köyünde tamamlayıp 1899’da Pûlvârî’ye gitti. Hângâh-ı Mücîbî’de bir yıl Mevlânâ Muhyiddin Mücîbî Pûlvârvî, Şah Süleyman Pûlvârvî ve başka hocalardan ders aldı. Bir yıl kadar da Derbanga’daki Medrese-i İmdâdiyye’de okuduktan sonra Leknev’deki Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ’ya kaydoldu (1901). Burada Şiblî Nu‘mânî, Muhammed Fârûk Çiryakôtî, Abdüllatîf Senbelî, Seyyid Ali Zeynebî Amrohavî, Abdülhay el-Hasenî ve Hâfızullah gibi âlimlerin öğrencisi oldu. Mezuniyet töreninde (1906) yaptığı, Hindistan’da İslâmiyet’in yayılışının sebeplerine dair Arapça konuşma büyük dikkat çekti. Öğrencilik yıllarında hadis, tarih ve biyografi kitaplarına özel ilgi duyan Nedvî şiir ve edebiyatla da ilgilendi. İlk yazısı Lahor’da çıkan MaHzen dergisinde yayımlandı (1903). Talebeliği sırasında Şiblî Nu‘mânî’nin isteğiyle önce Nedve dergisinde çalıştı, 1907-1912 yıllarında derginin editör yardımcılığını yürüttü. 1908’de Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ’ya kelâm ve Arap dili ve edebiyatı hocası olarak tayin edilen Nedvî medreselerde okutulmak üzere ders kitapları hazırladı. Bu dönemde Hindistan’da Osmanlı Devleti’ni desteklemek amacıyla yapılan faaliyetlere aktif şekilde katıldı. Şiblî Nu‘mânî’nin tavsiyesiyle Ebü’l-Kelâm Âzâd’ın el-Hilâl gazetesinde yöneticiliğe başladı (Mayıs 1913), burada dinî-siyasî yazılar yazdı. 1913’ün sonlarında Pôna’da Bombay Üniversitesi’ne bağlı Dekken Koleji’nde Farsça hocası oldu. Ancak Şiblî Nu‘mânî’nin hastalanması üzerine ertesi yıl bu görevden ayrılıp A‘zamgarh’a döndü. Şiblî vefatından önce Sîretü’n-nebî kitabı projesini tamamlama işini ona verdi. Hocasının vefatının hemen ardından arkadaşlarıyla birlikte onun A‘zamgarh’ta yıllardan beri hazırlığını yaptığı Dârülmusannifîn’in (Şiblî Akademi) açılışını gerçekleştirdi (21 Kasım 1914). Bu kurum Nedvî’nin yönetiminde Hindistan’ın önde gelen araştırma merkezlerinden biri haline geldi. Kurumun yayın organı Ma‘ârif dergisinin ilk sayısı Temmuz 1916’da yayımlandı. Nedvî, Batı tarzında eğitim veren Aligarh Koleji’ne alternatif olarak 1920’de açılan Câmia Milliyye İslâmiyye’nin kurucuları arasında yer aldı. Aynı yıl Londra’ya giden Hindistan Hilâfet Heyeti’ne katılarak Türkler’e âdil muamele yapılması yolunda galip devletler nezdinde girişimlerde bulundu. Londra, Paris ve Kahire’de Osmanlı hilâfetinin dinî-siyasî haklarının korunması için gayret gösterdi. Hindistan Hicret Hareketi sırasında mevcut şartlarda Hindistan’ın dârülislâm sayılmayacağı yönünde fetva veren âlimler arasında yer aldı. 1923’te Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ’nın eğitim komitesi başkanı oldu. 1926 yılında Kral Abdülazîz b. Suûd’un çağrısı üzerine Mekke’de toplanan Dünya İslâm Konferansı’nda Hindistan müslümanlarını temsil eden heyetin başkanlığını yaptı.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Patna, Hindistan, 22 Kasım 1884

Okurlar

4 okur beğendi.
41 okur okudu.
2 okur okuyor.
16 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hadis-i Şerif.
Fenalık yaptığı zaman üzülen, iyilik yaptığı zaman sevinen kimse mü'mindir.
Bu hayat Yolunda insan nice güçlükler engellerle karşılaşır. bu gibi ahvalde insan elinden tutup kendisini selamete götürecek rehberlere, mürşitlere muhtaç olur. eğer o rehber olacak şahsiyet tarihi bir adam değilse insanlar ona nasıl tabi olur ? kendisi hayâlhanelerde mevcut, hayatı evham ve efsaneden ibaret bir şahsa kim uyar?
Sayfa 33
Reklam
Ateş, mahiyeti itibariyle ne hayırdır ne de şer. Onu hayır ve şerre alet ve vasıta yapan insanlardır
Sayfa 197
Akıl ve anlayış, bilgi ve basiret sahibi her Müslümana bu değerlerini hak yolda sarfetmek farzdır. Elde ettiği bütün bilgileri hakkın yayılması, dinin savunması yolunda kullanmalıdır. Bu da ilmin cihadı olup ilim sahiplerine farzdır.
Her fesat tohumu, sarayların duvarları içinde biter
Sayfa 19 - DiB yayınları
Fani Mahlûkun İçin Gurur Etme Nesine?...
Sakın gurura kapılmayın! Topraktan yaratılan ve yine toprak olacak ve bugün diri ise yarın ölecek bir mahlûkun gurur nesine!
Hz. Ebubekir
Hz. Ebubekir
(r.anh)
Allah
Allah
size bir yol açarsa onu kimse kapatamaz.
Hz. Ebubekir
Hz. Ebubekir
(r.anh)
Reklam
Ey! Er Kişi...
“Kendini ıslah et ki,
İnsanlar
İnsanlar
da sana karşı iyi davransınlar.”
Hz. Ebubekir
Hz. Ebubekir
(r.anh)

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
223 syf.
10/10 puan verdi
İspat ediyor!
Bu kitap klasik siyer kitaplarından oldukça yüksek bir değerde, şöyle ki Peygamber efendimizin asm peygamberliğini müthiş örneklerle ispat ediyor. Hakperest bir şekilde okuyan bir insan kitaptaki örneklere bakarak eğer şüphesi varsa muhakkak ikna olacaktır. Verilen örnekler, sunulan deliller bunun için yeterli kanaate sahip ediyor okuyanı. Hele ki inkâr asri olan bu asırda okunması gereken eserlerin başında geliyor. Yazar Seyyid ( Peygamberimizin asm torunu) Süleyman Nedvi de bunun farkında ki aşkla şevkle bu eseri yazmış iyi ki de yazmış. Özellikle peygamberlik ile ilgili şüphesi olanlara, aynı zamanda imanını tahkiki yapmak isteyenlere tavsiye ederim.
Hazreti Muhammed Hakkında Konferanslar
Hazreti Muhammed Hakkında KonferanslarSeyyid Süleyman Nedvi · Diyanet İşleri Başkanlığı · 19573 okunma
238 syf.
7/10 puan verdi
Hz. Muhammed'in Örnekliğine Dair Bir Dizi Tefekkürler
Seyyid Süleyman Nedvi'nin "Hazret-i Muhammed (a.s.) Hakkında Konferanslar" kitabı, yazarın seri olarak vermiş olduğu sekiz konferanstan oluşmaktadır. Bu konferanslar 1925 yılında Hindistan'daki Madras Üniversitesi'nde Urduca dilinde verilmiştir. Konferansların çok beğenilmesi üzerine Seyyid Süleyman Nedvi, bu metinleri bir
Hazreti Muhammed Hakkında Konferanslar
Hazreti Muhammed Hakkında KonferanslarSeyyid Süleyman Nedvi · Diyanet İşleri Başkanlığı · 19573 okunma