"Yola koyulmak; bir şeyin sırtına binmek" anlamlarındaki ra-ha-le kökünden türeyen rihle kelimnesi, bir hadis terimi olarak “hadis öğrenmek (talebül-hadis) ve râvi hakkında
bilgi edinmek için seyahate çılkmak" mânasında er-rihle fitalebi'l-hadis şeklinde kullanlır. Bu yolculuğa çıkan kimseye râhil, bu maksatla çok yolculuk yapanlara rahhâle, cevväle, tavvâfül-ekâlîm denir.
İslâm kültürü içerisinde, insanın kendiliğinden bilginIik aşamasına ulaşamayacağı; bilginliğin ancak silsile yoluyla elde edilebileceği anlayışı etkili olmuştur. Bu durum Ortaçağ Müslüman âlimlerini silsileye dayanmayan ve icâzet alınmış bilginin meşru olamayacağı anlayışına itmiş ve seyahatin daha önemli bir konum elde etmesine yol açmıştır. Sonuç olarak saygın silsileler içinde kendilerine yer bulmak isteyen bilgin adayları, dönemlerinin en ünlü hocalarının yanına seyahatler yapmıştır.