Sinan Oza Gönderileri
Sinan Oza kitaplarını, Sinan Oza sözleri ve alıntılarını, Sinan Oza yazarlarını, Sinan Oza yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz....onlardan gizlemeyi başardığımız yanlarımızla, kendi dünyamızda yaşamayı sürdürüyorduk. faşistler ve kullandıkları kuklaların bunu anlamaları olanaksızdı...
...
Sayfa 53 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...''kalk! eğitim düzeni al!''
helâyı sağımıza alacak biçimde dikilip bekledik.
''yerinde saaay! uygun adım, marş!''
döşeklerin üzerinde ayak sesleri net olarak duyulmadığı için, ayak uydurmak olanak dışı.
''bu ne biçim ayak uydurmak lan ibneler! tek ses çıkacak anlaşıldı mı, tek ses!''
kimseden ses çıkmadı. sövgü işitmiş olmanın öfkesi kendini sessizlikle gösterdi.
''anlaşıldı mı laaaan?''
''anlaşıldı komutanım!''
avazımız çıktığınca bağırdık. muzipçe gülümsedi nöbetçi er. diğeri copu avucunda şaklatarak, sinirle voltasını sürdürdü. belli ki subaylarına, çavuşlarına öykünüyorlar; amerikan subaylarına öykünmüş olan subaylarına.
''bu defa affetmen. anlaşıldı mı lan?''
''anlaşıldı komutanım!''
bağırtımızdaki tiksinti ve kin tınısını anlamayacak denli bilisiz/bilgisiz, duyarsız, emir-komuta-görev inancıyla doldurulmuş türk-nato askeri, nöbetçi erler...
...
Sayfa 51 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...sermaye düzeninin bu tarihsel dilimi içindeki amansız düşmanlarıyız...
...
Sayfa 50 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...burada yaşam, onu kavramaya olanak bırakmadan geçiyor, insan sürekli zamanın gerisinde kalıyor. einstein'ın kuramındaki, uzayda yolalan bir uzaygemisinin içindeymişiz gibi; zaman bizim için ayrı, dünyadakiler için ayrı işliyor...
...
Sayfa 50 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...''dikkaaat!''
dikilip esas duruşa geçtik. bakalım neyin onuruna dikiliyoruz?
''çay!''
hizmet mangasının eri bağırdı, başka bir şey söylemeye de yetkisi yok.
''hücrelerden birer kişi bardakları uzatsın''
ben olduğum gibi kaldım. nejat bardakları uzattı. yedi hücreye sırayla çayları dolduruldu.
''otur ve iç'' komutunu aldık...
.....
Sayfa 47 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
....aynı hücrede bile tutukluların birbirleriyle konuşmaları yasak...
....
Sayfa 44 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...sabah temizliği ve tıraştan sonra
(artık her sabah tıraş olmak zorundayız, kafalarımız da sıfır numara) bağdaş kurup
-başka türlü oturmak da yasak- çorbayı beklemeye kurulduk....
....
Sayfa 42 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
....parmaklıklara çarpan cop sesleri ve ''kalkın lan!'' bağırtılarıyla yine sabah saat altıda uyandırıldık...
....
Sayfa 42 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
....çavuş vurdukça sol elim, lastikten yapılmış balon gibi şişmeye başladı. sol kolum her vuruşla biraz daha aşağıya iniyordu. zalimin bağırmamı beklediğini anladım. acıdan kıvranmama rağmen bağırmadım. ben bağırmadıkça çavuş vurdu. elim şişti, boğum yerlerinden kan sızmaya başladı. dayanılası bir acı değildi çektiğim....
....
Sayfa 37 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
...çavuşun kabadayı sesi patladı:
''sağa sola bakma lang''
''rahat!''
rahata düştük.
''temiz misingiz ulan?''
çavuş rahat komutundan sonra yeniden konuşurken durumumuzu değiştirmeyi, esas duruşa geçmeyi unuttuğumuz için ikimiz de birer esaslı yumruk daha yedik.
''beng gonuşurkene esas duruşa geçeceksingiz, aanaşıldı mı lang?''
çavuşla birlikte giren çömezi onbaşı da geri kalmak istemedi:
''annaşıldınız mı ulan?''
gülmekle ağlamak arasında bocaladım. özellikle aşağılayıcı ''lan'' ünlemi beni deli etmeye yetiyordu. oğlum olabilecek yaştaki adamlardan duyduğum söz....
....
Sayfa 37 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu