Şota Rustaveli (Gürcüce: შოთა რუსთაველი), Gürcü edebiyatının destansı başyapıtı Vephistkaosani (Kaplan Postlu Kahraman)'nin yazarıdır. Bu ünlü şairin yaşamına ilişkin fazla bilgi yoktur.
Şota Rustaveli’nin Gürcü krallığının “altın çağı”nda, 12. yüzyıl sonları ile 13. yüzyıl başlarında yaşadığı sanılır. Rustavi’de doğduğu için, Rustavi’den olan anlamında Rustaveli olarak adlandırılmıştır. Eğitim ve öğrenimini Atoni'de tamamlayan Rustaveli, Kraliçe Tamar'a âşık olmuş,ama aşkına karşılık bulamaması nedeniyle Kudüs'e gitmiş, oradaki Gürcü manastırına yerleşmiş ve orada ölmüştür.
Rustaveli’nin günümüze ulaşmış olan destanı, 1.587 dörtlükten oluşur. Bu yapıtındaki başarısından dolayı Rustaveli, Gürcü edebiyat dilini yaratıcısı sayılır. Destan, egzotik bir ortamda geçer. Rustaveli destanında, başka ülkeleri konu edinerek Gürcüstan’ı anlatmıştır. Destana göre Arap komutan Avtandil, Şah Rostevan’ın kızı Tinatin’e âşık olur, ama aşkına karşılık bulamaz. Tinatin, tahta çıkma törenleri sırasında, babasının kuvvetlerini yenen kaplan postlu şövalye Tariel’i getirmesi halinde Avtandil’le evlenmeye söz verir. Ancak Avtendil, Hint şövalye Tariel’le karşılaşınca onunla dost olur. Sevgilisi Nestan Darecan’ı bulmasında ona yardımcı olur. Destanın sonunda, hem Tairel, hem de Avtandil sevgililerine kavuşur.
Rustaveli’nin bu destanı Kaplan Postlu Şövalye adıyla Türkçe’ye de çevrilmiştir.
Yüce Tanrı, her nesnenin biçimini çizmişsin sen,
Yardımcım ol, bana güç ver, altedeyim Şeytanı ben.
Aşıkların tutkuları mezara kadar bedenimden
Çekilmesin, bu suretle günahımı bağışla sen.
Mızrak, kalkan ve kılıç kullanıldığı aslana şarkı bile söylüyorum, fakat güneş kraliçesi Tamarıma yakut gibi dudak, yanaklarına ve kara akik saçlarına övgüye değer ayetler söğlemeye nasıl cüret ederim üzerine bakmak, balın en seçkin şölenini yapmaktır..
Her insanın bedeninin şeklini yaratan bir Tanrı,
Bize yardım edin, Şeytan'ın hikayelerini fethetmek için bize güç verin;
Aşk için özlemle doldurun, sonsuza dek, ölümüne devam eden bir özlem!
Ve Gelecek dünyaya ayak basmamız gereken günahların yükünü hafifletin!
“Kadın olduğum halde vuruldum ondaki o letafete.
Güneşin kendisini bile o güzellik düşürür zillete.
Sanmıyorum o güzelliği tarif etmeğe gücüm yetsin.
Kendim bile “of” demeden can verirdim o afete”
Kaplan Postlu Şövalye adlı eserde Şota Rustaveli aşk, dostluk, inanç, birlik, nefret, sadakat, fedakârlık, vatan sevgisi ve tutku gibi duyguları ele almıştır fakat Kısaca özetlemeye çalıştığımız zaman Rustaveli eserinin ana fikri, akıl ve tutku, düşünce ve eylem arasındaki sonsuz çatışmadır.
Gürcistan’ın en görkemli çağı 12.yüzyılın sonları ile 13. yüzyılın başlarında Rustaveli'nin aşık olduğu krallar kralı ve kraliçeler kraliçesi Tamar'ın tahta oturduğu zamanlar diğer bir deyişle altın çağında yaşadığı bilinir.
Kraliçe Tamar'ın güzelliğini ve gücünü okuyucuya anlatırken ne kadar saygılı olduğunu şu mısraları okuduğumuz zaman anlayabiliriz. "Mızrak, kalkan ve kılıç kullanıldığı aslana şarkı bile söylüyorum, fakat Güneş kraliçesi Tamarıma yakut gibi dudak, yanaklarına ve kara akik saçlarına övgüye değer ayetler söğlemeye nasıl cüret ederim üzerine bakmak, balın en seçkin şölenini yapmaktır.."
Çeviride biraz amatörlük hissediliyorsa artık kusura bakmayın.
Şota Rustaveli, kaleme aldığı “Kaplan Postlu Şövalye” adlı eseri ile Gürcü edebiyatında önemli yer edinerek kendinden sonra gelen şairlere de öncü olmuştur ayrıca bu yapıtındaki başarısından dolayı Rustaveli, Gürcü edebiyat dilinin yaratıcısı sayılır. Kesinlikle okunması gereken çok önemli bir eser olduğunu düşünüyorum kitabın ünü Rustaveli'nin ölümünden yüzyıllar sonra yayılmış, ama bu ün çok derinlere de kök salmıştır.