Stanley Milgram, 1960'larda Yale'deki profesörlüğü sırasında yürütülen itaat konusundaki tartışmalı deneyiyle tanınan Amerikalı bir sosyal psikologdu. Milgram, denemenin geliştirilmesinde Holokost olaylarından, özellikle Adolf Eichmann'ın yargılanmasından etkilendi.
Unvan:
Sosyal Psikolog, Yazar
Doğum:
New York, New York, Amerika Birleşik Devletleri, 15 Ağustos 1933
Ölüm:
Manhattan, New York, Amerika Birleşik Devletleri, 20 Aralık 1984
Muhafazakar felsefecilere göre itaatsizlik toplumun temelini sarsar ve otorite tarafından emredilen davranış kötü bile olsa, otoriteye karşı gelmektense eylemi gerçekleştirmek daha iyidir. Hobbes'a göre, bu şekilde gerçekleştirilmiş davranışlarda kişilerin sorumluluğu yoktur, emreden otorite sorumludur. Hümanistler ise, bu konularda vicdanın üstünlüğünü savunurlar ve kişinin ahlaki yargılarının otoritenin emrettiklerinin üzerinde tutulması gerektiğini savunurlar.
Kişisel olarak çok değer verilen sadakat, disiplin ve özveri erdemlerinin, savaşlarda yıkıcı sistemler yaratmanın temel bileşenleri olması ve insanın kötü niyetli otorite sistemlerine bağlı kalması ironiktir.
Miligram deneyi sıradan insanların otorite karşısında kendi etik değerlerini bir kenara terk ederek itaata nasıl meylettiklerini açıklamaya çalışır. Milgram’ın cevabını aradığı soru Nazi Almanya’sında nasıl olurda tüm Alman toplumu ortadaki insanlık suçuna rıza gösterir. İnsanın doğasını anlamak için oldukça kafa açıcı bir kitap.
DeneyStanley Milgram · Kafe Kültür Yayıncılık · 201627 okunma
Kitabımız Sosyal Psikolojinin en temel deneylerinden olan bir çalışmanın kitap hali pisikoloji seven ilgilenen herkes bakmalı..
İnsanlığın uzun ve kasvetli tarihi düşünecek olursak isyan altında işlenen suçlardan daha fazlasını itaat adı altında itaatkar araçlar tarafından işlendiğini görürürüz. Bu çalışmada da bu ikilem güncel bir biçim verilmek için deneysel bir nesne olarak ele alınmış ve herhangi bir ahlaki açıdan yargılamadan anlaşılmaya çalışılmalıdır.Kişi psikoloji laboratuvarını gelir ve giderek artan bir şekilde vicdanı ile çelişen davranışlarda bulunması istenir.Deneyin amacı somut ve ölçülebilir durumlar karşısında protestocu gruba giderek artan bir şiddet uygulamaya ne kadar devam edeceğini görmektir.Peki süreç nasıl ilerliyor deney için para karşılığı kurban ve denekler toplanıyor.Burada deneyci hiçbir şeyden haberi olmayan denekten kurbana sorular sormasını ve yanlış ve ya cevapsız bırakması durumunda artan dozlarda elektirik vermesini ister.Tabi kurbanlar gerçekten şoka maruz kalmayan oyunculardır ve her doz artışında acı çektiğini bitmesini ister sizce denekler bu durumda karışlarında acı çektiğini zannettikleri kurbanı mı yoksa sadece yap diyen deneyciyi mi düşünüp hareket ederler?Sorunun cevabı Milgram'ın savını destekler nitelikte çünkü denekler "bunu yapmam gerek, görevim, yap dendi bana" diyerek acı çeken kurbanın sesini duyamazdan gelirler.Bu sonuç gerçekten de insanlık tarihi boyunca örneğin Hitlerin emrindekilerin veya ona benzer vakalardaki askerlerin vahşet dolu eylemlerini açıklayacak nitelikte.
10 üzerinden 10 olan bir kitabı sadece iki kişinin okumuş olması ne üzücü, popüler kültür veya yayınevlerinin dayatması yazarlardan olmadığı için sanırım.
Kitaba gelirsek, içeriğinde insanın özgür iradesine üzerine deneyler mevcut. Alman yapımı das experiment ve aynı yönetmenin amerikan versiyonunu da çektiği deney filminin temelidir. Karar verirken çevresel etkilerin sizin karar mekanizmanızın üzerine sonuçları gibi ilginç deneyler var. Kesinlikle okunmalı, ufuk açıcı bir kitap.
DeneyStanley Milgram · Kafe Kültür Yayıncılık · 201627 okunma