Kaç akşam geçirdiğim Birinci Şubeden,
Bir tünelden kopar gibi çıkıyor trenimiz...
Jandarmalar, ellerimin garip nöbetçileri.
Hangi yalnızlığa gittiğimizi söyler mi?
Bulut geçiyor, şehrem şehrem toprakların üzerinden
Yine öncekiler gibi karanlık
Yine öncekiler gibi hazin
Bulutlar geçsin üstümüzden
Kırılıp dökülen bir yanımız yok ya bizim.
Vardık, sabırsız dönüşümler içinde sürekli
İmbat bile saçlarımıza değinemezdi belki.
Vardık.. bakışla, düşünceyle, dalınçla
Geceyle sarmaş dolaş, şafaklarla kol kola.
Öyle bizdendi ki kıyı çizgisinden ötesi
Mavi içinde yiter, mavilerde bulurduk kendimizi.