Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye Yıldız

Sümeyye YıldızMida yazarı
Yazar
9.6/10
9 Kişi
15
Okunma
3
Beğeni
2.218
Görüntülenme

En Eski Sümeyye Yıldız Gönderileri

En Eski Sümeyye Yıldız kitaplarını, en eski Sümeyye Yıldız sözleri ve alıntılarını, en eski Sümeyye Yıldız yazarlarını, en eski Sümeyye Yıldız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
116 syf.
·
Puan vermedi
Sıcak bir aile öyküsü Mida esasında. Portakal Mida'nın yaşamı onu satın alan aileden sonra değişiyor. Bu aileyle birlikte güzel günler geçirmekten mutlu olan Mida ha yenildim ha yenileceğim derken evin küçüğü Yusuf'un katıldığı resim yarışmasında model olarak yer alıyor...Ve yarışmanın kazananıııı kitapta! Çocuklar için çok güzel bir öykü, çocuklara iyilik aşılayan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ben çok beğendim, yazarın diğer kitaplarını heyecanla bekliyorum :)
Mida
MidaSümeyye Yıldız · Parafiks Yayınevi · 201612 okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Canım ablacım ben her kitabı sevmem sıkılırım ama senin kitabın o kadar güzel ki. severek okudum. Ve herkese önerdim bir gün bende senin yazar olmak isterim.Acaba zor mu hani saatlerce düşünüp kağıda döküyos'un :) . zaten sende o cevheri gördüm. seni çok seviyorum. Senin kitabında kendin gibi şeker . umarım bundan sonra hayatında daha çok başarılı olursun....... :) :) :*
Mida
MidaSümeyye Yıldız · Parafiks Yayınevi · 201612 okunma
Reklam
''Sevgili portakalcık. Seni çizmek başkalarına göre çok basitti ama ben seni çizdim ve bu yarışmayı kazandım. Her şey senin sayende oldu. En büyük teşekkürü sana etmem gerekir ve senin öylece çürümeni izleyemem. Seni yemeye karar verdim. Bunun için bana kızma. Seni seviyorum...''
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatımda okuduğum en güzel kitap diyebilirim. Akıcı dili kendini özel hissettiriyor. Okuyup bir solukta bitirebilirsiziz. Bir portakalcık ne kadar betimleneblirse o kadar betimlelmiş ve özenle yazıl bit kitap olduğunu düşünüyorum. Okumak isteynlere tavsiye ederim.
Mida
MidaSümeyye Yıldız · Parafiks Yayınevi · 201612 okunma
"İskân etmek için, bir yerde oturmak için inşa etmeyiz; aksine, hâlihazırda oturduğumuz, yerleştiğimiz için inşa ederiz." Yani içinde ikamet edeceğimiz, iş göreceğimiz, üzerinden geçeceğimiz, zaman geçireceğimiz bir mekân, zaten iskân ettiğimiz bir yerde, bulunduğumuz, yaşadığımız, hayatımızı idame ettirdiğimiz dünyada kurulur.
"Mimari, tabiati itibarıyla, her gün tam anlamıyla temas eder bize."
Reklam
Çünkü şiirsel imgeler, bizi olduğumuz yerden alıp götüren hayaller, tam anlamıyla ruha dokunur: "Ruh bu yalın hayallere öylesine duyarlıdır ki söz konusu hayaller ahenkle okunduğunda en ince titreşimleri bile duyar."
Şürde geçen güçlü bir imgede okurun duraksayıp kalmasının sebebi de şaşırtıcı olanla bir anda karşılaşan okurun, bu açılan ve genişleyen zamanda o imgenin sunduğu imkânların içine düşmesi ve imgenin farklı taraflarını düşsel seyre dalmasıdır. Şairin okuru duraksatan o çarpıcı imgesi, daha önce bahsedildiği gibi bir anda parlar, bir anda sönüverir. Bir şimşek gibi çakan bu an, karanlığı aydınlığa çevirir - ancak bir anlığına.
Anidenlik, ânın temel bir boyutudur: bizzat ânı nitelendirir. Her bir an, bir anda vuku bulur; uzayan anlar yoktur: distentio animi içinde uzayan (Aziz Augustinus), daha çok esnadır (moment), der Augenblick'tir, her ânın sunduğu şey, yani ânın özel içeriğidir: Pek de bu şekilde olmasını beklemediğimiz bir şeyin hızlıca vasıl olmasıdır. (Buradan hiçbir beklentinin kusursuz bir şekilde karşılanmadığı sonucu çıkar: Bizi hayal kırıklığına uğratan ya da memnun eden fazlalık ya da noksanlığın yarattığı boşluklar, her halükârda işin ehlinin bile başına üşüşür.)
Bir mekâna girdiğimizde mekân da bize katılır; deneyim ise ek olarak kültürel özünde nesne ile öznenin değiş tokuşu ve kaynaşmasıdır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
rüyalar resim değildir, onlar mekânlar ve hayal gücüyle yaşanmış deneyimlerdir.
Sayfa 140Kitabı okudu
"Paris'te ev yoktur. Büyük kentte oturanlar, üst üste konmuş kutularda yaşarlar.
Sayfa 191Kitabı okudu
Mekânın sınırları ve boşlukları ile anılar kendine yerleşecek aralıklar bulabilmekte; düşler, birer kurulum zeminine sahip olabilmektedir. Bachelard da bu durumu yadsımaz; öyle ki, bir evi üzerinde ürettiğimiz tüm hayallerden özgür bıraksak bile fiziksel durumuyla bir yaşam öyküsünü çağıracağını söyler.
Sayfa 206Kitabı okudu
Belardi, çizimin yalnızca "yeniden üretmek" anlamına gelmediğini, tersine Paul Gauguin'in de "Görmek için gözlerimi kapatıyorum" derken söylemeye çalıştığı gibi, iç dünyamızı yoklamak anlamına geldiğini ifade eder. Çizim bu bağlamda geçmiş tecrübelerden doğan, zihinsel birikimin ve arzuların şekil verdiği bir düşsel eylem olarak açığa çıkar.
Sayfa 210Kitabı okudu
"Artık zaman akıyor cümlesini kuramayız. Çünkü zaman çeşitleniyor."
Sayfa 243Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.