Susan Leigh Anderson Sözleri ve Alıntıları
Susan Leigh Anderson sözleri ve alıntılarını, Susan Leigh Anderson kitap alıntılarını, Susan Leigh Anderson en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir kişi başka herhangi bir şeyi bilmeden önce kendisini bilmelidir. Kişi kendisini ancak içsel olarak bu şekilde anladığında ve kendisini bu şekilde gördüğünde yaşamı huzur ve değer kazanacaktır."
Kierkegaard, 1835 notları
"Bırakın diğerleri çağımızın ahlaksız olduğundan şikayet etsin; benim şikayetim çağımızın tutku eksikliğinden dolayı acınacak halde olduğudur. İnsanların düşünceleri dantel gibi zayıf ve güçsüz... kalplerinin içindeki düşünceler günahkar olamayacak kadar bayağı... şehvetleri kör ve miskin, tutkuları mahmur. Görevlerini yapıyorlar..."
(Kierkegaard, "Ya/Ya da")
"Birçok insan yumurtalarını tek bir sepete koymak yerine bahislerine önlem almak ister. Bu yaklaşımda güvenlik daha fazladır ve düş kırıklığı yaşama olasılığı düşüktür. Ancak ödül de bununla orantılı olarak azalacaktır. Herhangi bir sahada bir büyüklük başarabilmek için kişi neyi seçerse seçsin, kendisini tamamen tek bir yöne kanalize etmesi gerekir."
(Kierkegaard, "Çeşitli Ruhlar için Eğitici Söylevler")
"Tutku insanın lanetiyse, aynı zamanda onun büyüklüğüdür de."
"Eğer tüm varlığımla bir şeye bağlanmışsam, tüm yaşamımı onunla bütünleştirmişsem o şey benim için doğrudur. Neyin gerçek olduğu belirli bir derecede önemlidir. İnandığım şey nesnel olarak yanlış olsa bile öznel olarak doğru olabilir."
(Kierkegaard, Bilimsel Olmayan Eklentiyi Sonlandırırken)
"Her ne kadar hayret verici görünse de, ... dürtü kişiyi artık orada herhangi bir seçim sorunu kalmadığı konusunda ustalaştırabilir -ve kişi doğru şeyi seçer."
(Kierkegaard, Günlükler, 1850-1854)
Bir ruh varlığının delili ve bir ben elde etmenin gerekli bir koşulu da yalnızlık ihtiyacı hissetmektir. Çünkü yalnız kalmadığınız sürece sizin için neyin önemli olduğunu anlayamazsınız. Ancak çoğu insan yalnızlığa dayanamaz. Toplum olarak yalnızlığı benlik gelişiminin hayati olarak görmek yerine cezalandırmanın bir türü olarak algılarız.
"Kierkegaard'ın yaşayan her bireyden isteği, tek olmaları, kim oldukları konusunda endişelerinin olması, ebedi kaderleri hakkında aldırışsız olmamaları ve zamanlarının göreliliklerinden kaçınmak için yaşamlarının başlangıç noktası için mutlaka bir yön bulmalarıdır."
"tutkuda kaybolmuş bir insan, tutkusunu kaybetmiş bir insan kadar çok şey kaybetmiş değildir."
(Kierkegaard, "Bilimsel Olmayan Eklentiyi Sonlandırırken")
"Benim ya/ya da'm ilk aşamada iyi ile kötü arasındaki seçimi ifade etmez; o, kişinin, iyi ve kötüyü mü/ya da bunların dışlanmasını mı seçeceğini ifade eder."
(Kierkegaard, "Ya/Ya da")