Tanseli Polikar Gönderileri
Tanseli Polikar kitaplarını, Tanseli Polikar sözleri ve alıntılarını, Tanseli Polikar yazarlarını, Tanseli Polikar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İSKOÇYA'YA KAÇIŞ
İkinci Dünya Savaşı'nda İngilizlerle karşı saflarda olmak hem Goebbels'i hem de Hess'i doğrusu çok endişelendirmiş olmalı Bazılarına göre Hess umulmadık bir diplomatik başarıyla bu karşı saflarda savaşmayı talihsizlik saydığı düşmanıyla aynı saflara geçebilmenin umuduna kapılmış olmalı. Bu neden midir bilinmez, ancak Hess beklenmedik bir şekilde 1941 yılının mayıs ayında bizzat kullandığı uçağıyla İngiltere'ye gider. Bir arıza sonucu düşeceği anlaşılan uçaktan 8Messerschmitt Bf 110), paraşütle atlar ve ayak kemiğini kırar. Uçağı İskoçya'da bulunan Bonnyton Moor üzerinde parçalanarak düşer ve Hess paraşütüyle Eaglesham yakınlarında (Glaskow'un güneyi) bir çiftlik arazisine iner. Çiftçi tarafından yakalanan Hess adının Albert horn olduğunu söyler. (Ne tuhaf yine İngiltere'de bir çiftlik arazisine düşen Adnan Menderes de bir çiftçiye sığınmıştı) ve yakınlarda malikanesinin olduğunu bildiği Hamilton Düküyle hemen görüşmek istediğini bildirir..
Bu Benim Hayatım Brigitte F., 
Tanseli Polikar, Kibele Yay., İstanbul, 2017, s. 80
DRESTEN KATLİAMI
Yeri gelmişken bu bombalama olayında geç bir tarihte ve gerçekten de pek gereği yokken müttefik kuvvetlerin (İngiltere-ABD) Dresten üzerine ölüm olup yağmasını da anmadan geçmeyelim. 13- 15 Şubat 1945'te yani artık Almanya'nın sonuna yaklaşılmışken 200 bin sivil halkın üzerine fosfor bombası atıldı. (Kentin merkezine). Dediğimiz gibi çok da gerekli değildi. Zira Kızıl Ordu çoktan Oder'e ulaşmışi Alman Ordusu doğu cephesinde bozguna uğramış ve mevzilerini terk etmeye başlamıştı. USAAF, iki gün içinde 350'şer uçaklı 2 filo ile üç bin bomba attı, diğer gün ise RAF kenti terk edip kaçmaya çalışan insanların üzerine bomba yağdırdı. 135- 200 bin kişi öldü. 15 kilometre karelik alanda 25 bin ev, 222 apartman dairesinin 140 bini, 72 okul, 22 hastane, 19 kilise, 32 büyük otel, 62 resmi bina, 50 resmi bina, 50 banka binası, 72 büyük mağaza tümüyle yıkıldı.
Bu Benim Hayatım Brigitte F., Tanseli Polikar, Kibele Yay., İstanbul, 2017, s. 77
Türkiye zaman zaman, müttefiklerin yanında zaman zaman ise Almanya'nın yanında yer aldı bu savaşta. İşte siyaset rüzgarlarının ters estiği anlarda olumsuz örneklere de rastlanmamış değil. Örneğin 'Varlık Vergisi' Genç Türkiye Cumhuriyetinin bağrında açılan yarayı ve enkaz kaldırmak gibi bir düşünceyle kotarılmış bile olsa vergi mükelleflerini ırk ayrımına dayanarak saptayan, akıl alamz rakamların tüm azınlıklara uygulanması gibi örnekler acı verici. Bu yazarın eşinin bazı akrabalarından dinlediği Aşkale maceraları ve bazı astronomnik rakamlara ulaşan vergi miktarları o günün tanıkları.20
20 Kitaba bizzat eşimin babasının 1943 yılında ödediği 500 Tl'lik verginin makbuzunu koydum. orada adı geçen Robert Polikar eşimin babasıdır ve söz konusu tarihte Bursa'da kumaş satan bir mağazada muhasebeci olarak aylıkla çalışmaktadır...
Bu Benim Hayatım Brigitte F., Tanseli Polikar, Kibele Yay., İstanbul, 2017, s. 70
Bizim açımızdan Behiç Erkin'in önemi (bu soyadı Atatürk tarafından bizzat kendisine yazılı olarak verilmiştir. 'Her şart altında doğru kararı verebilen, özgür kalmasını başaran' anlamını içermektedir.) 1939'da Fransa'ya paris Büyükelçisi olarak atanmasıdır. Burada bir insanlık görevinin altına imza atar. bu esnada Naziler tarafından işlerinden alınarak kamplara götürülmeye çalışan Musevilere, ki bu sayı 20.000'e yakındır, Türk kimliği vermiştir. Ayrıca bir çok Musevi için 'bu iş yeri / bu ev bir Türk'e aittir' diye levhalar hazırlatmıştır.
Bu Benim Hayatım Brigitte F., Tanseli Polikar, Kibele Yay., İstanbul, 2017, s. 67, 68
Artık hem savaşın hem de herkesin kendi gibi düşünmesinin ayak sesleri duyulmaya başlanmıştır. Ayrıca başkentin yerel yönetimi de Naziler lehine el değiştirmiş, sanatta, bilimde, günlük yaşamda her şey yeni liderlerin isteğine uymak zorunda bırakılmıştır. Tersi durumlar ise SS'ler yoluyla halledilmeye başlamıştır.
Bunun için en önemli silah olan propaganda yöntemleri kullanıldı. Bu cümldeden olmak üzere Nazi partisinin Berlin sorumlusu Joseph Goebbels tarafından yönetilen bir propaganda bakanlığı tahsis ettiler. (13 Mart 1933). Bu savaşta medya yine araç olarak kulanılmaya devam edildi. bu bakanlığın dünya tarihine de geçmiş en büyük eylemi kitap yakma eylemidir. (Mao tarafından 70'li yıllarda geliştirilen kültür devrimi esnasında kitap yakma bir kez daha gündeme gelecektir. Ray Bradburry'nin ünlü bilimkurgu romanı Fahrenheit 451'de Nazilerin kitap yakmasından esinlenmiştir kuşkusuz).
Öğrenciler tarafından organize edilmiş gösterilen bu eylemde (10 Mayıs 1933) Alman halkına karşı olduğu düşünülen yazarların kitapları Berlin'de yakılan cadı kazanına atıldı gün boyunca. (Bu yakma eylemi orta çağlardan bu yana ne yazık ki Avrupa kültürünün bir parçası olarak gelişmiş bulunuyor. Oradan Birleşik Devletlere de sıçramış haliyle. Cadı ise yak onu!)
Bu kitapları yakılan düşünürler içinde kimler yok ki! En başta doğal olarak K. Marx. Sonra S. Freud, H. T. Mann, E. Kaster, E. Maria Remarque, C. von Ossietzky ve K. Tucholsky vb. gibi örnekler..
Bu Benim Hayatım Brigitte F., Tanseli Polikar, Kibele Yay., İstanbul, 2017, s. 26, 27
Daha sonra Amerika diye bilinen, şimdi artık adı ve devletleri olmayan o kıtaya ilk ayak basan ve sömürgeciler olarak da adlandırılan grupların, yok etmeyi planladıkları topluluklar buranın yerli halklarıydı. Henüz ateşli silahları bilmeyen, Göçebe kabilelerdi bunlar. Yeni gelenlerin gözünde, olmasa da olur sınıfından. Yok edilmeleri, toplraklarına, yeraltı kaynaklarına sahip olmanın kısa yoluydu. İşte burada yine bir kıran, silah olarak kullanıldı. O yılların Avrupa'sında bulunan bir devlette, İngiltere'de çok can almış olan, Çiçek hastalığını, sömürgeciler yeni dünyaya taşıdılar. Yerli halklara çiçekle 'bezenmiş' battaniyeler hediye ettiler!
Bereketli Evrenler Üzerinde, Tanseli Polikar, Tunç Yay., İstanbul, 2021, s. 208