Tekin Budakoğlu

Ölümsüz Hüzünler Kitabı yazarı
Yazar
7.9/10
6 Kişi
25
Okunma
3
Beğeni
1.612
Görüntülenme

Öne Çıkan Tekin Budakoğlu Gönderileri

Öne Çıkan Tekin Budakoğlu kitaplarını, öne çıkan Tekin Budakoğlu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tekin Budakoğlu yazarlarını, öne çıkan Tekin Budakoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Madem beraber yaşıyoruz bu yaşanılması zor dünyada, o halde beraber karşı gelmeliyiz zor dünyanın tüm bu zorluklarına.
Kendimi komedi-dram oyununun başrolünde hissettim; bana gülen seyirci, bir yandan da için için hâlime üzülüyordu.
Reklam
Bütün hikayelerin mutlu sonla bittiğini sanırdım.
Sayfa 163Kitabı okudu
Sonsuz bilinmeyenli bir denklemin en önemli parçasıydım. Çözüm yolunu bulamasam da denklemin sonucunu biliyordum.
Beri beynime görünmez bir metot sayesinde sızmış gibi yabancı bir ses işittim kafamın içinde: İçimdeki olasılıklara olasılık ekleyen, fitne tohumları eken bir ses. Tamamen yabancı değildi bu ses ancak tanıdık da değildi. Duyuyordum galiba bu sesi zaman zaman; kimin sesi olduğunu bilmesem de hükmediyordu istediğinde düşüncelerime.
Sayfa 108Kitabı okudu
Dipnotu ayrı güzel olan o sayfa…
Ölüm vardı elbette ve din, insanoğlunun kendini bizzat kendi gözünde mükemmelleştirmek, varlığını ulvi nedenlere bağlamak için düzenlediği bir halüsinasyon değil de katıksız bir gerçekse, ölümden sonraki varoluş da yine dinin buyruklarına göre bitimsiz bir süreklilik halini alıyordu: öyleyse ölüm, sonsuzluğun insan üzerindeki lanetiydi. Şayet ölümsüzlük bir ütopya yerine yadsınamaz bir realite olsaydı o zaman da insanın bu dünyadaki varoluşu, çırpınışları, acıları son bulmayacaktı; bu kez de insanoğlu düş kırıklığıyla  o yüklü sonsuz bir devinimde sıkışıp kalacaktı: öyleyse ikisinin arasında hiçbir fark yoktu ve günün birinde, filmlerini ağzımız açık izlediğimiz jilet parlaklığındaki jönlerin, iç bağı kurduğumuz dizi karakterlerinin, saygın bilim adamlarının, olimpiyat şampiyonu sporcuların, fotoğraf çekilirken başını kaldırmaya bile çekinen utangaç köylü kadınların ya da yakınlık duyduğumuz herhangi birinin ölüm haberini duyduğumuz da, oturma odamızda ailemizden birinin tavandaki lambaya asılmış mosmor bedeniyle ya da terk edilmiş bir yıkıntıda hiç tanımadığınız birine ait kokmuş bir cesetle karşılaştığımızda belki de hıçkırıklara boğulmamalı, aksine onun adına ölebildiği için sevinmeliydik.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Akıllı yalnızca dünyayı, deliyse dünyanın ardındaki dünyaları görür...
“Normal denilen, zihinlerin sınırlarını çizebildiği şeylerdir,” dedi Fuat, “oysa asıl gerçekliğin sırrına, bu sınırların dışına çıkabilenler varır.”
Zamanın doğrusal çizgide uzadığına, akıp giderek yokluğa karıştığına inanmıyordu: başlı başına bir evrimdi zaman, eşyalara, fikirlere, yüzlere ve davranışlara ve dillere ve inançlara değiyor, onlara benziyor, başkalaşıyor, dönüşüyor ve böylece kaybolmadan varlığını sürdürüyordu.
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.