Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Timothy Insoll

Timothy Insollİslam Arkeolojisi yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
266
Görüntülenme

Hakkında

Tam adı:
Timothy İnsoll
Unvan:
Yazar, Arkeolog
Doğum:
12 Ocak 1967

Okurlar

4 okur okudu.
1 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Müslümanlık tarihi boyunca yazının gücünün, okuryazarlığın düşük olduğu ve Arapça bilgisinin dua ve Kuran' dan birkaç ayet ezberlemekle sınırlı olduğu yerlerde bile tekrar tekrar kendini gösteren bir etken olduğu anlaşılıyor. Bir yazıt, Edwards'ın deyişiyle "sözlü olarak açığa çıkan kutsal yazı" biçiminde işlev göstermiş olabilirdi. Bu epigrafiye uygulandığında tutarsızlık gibi görülse de öyle olması gerekmiyor. Arap harfleriyle kaligrafi, anlaşılmasa veya ender olarak kullanılsa da, dinin bir simgesi, İslamın Müslüman dünyasında benimsenmiş görsel bir imgesi olarak işlev görebilir. Yoksa neden ermiş sayılan kişiler birçok bölgede bu kadar önemli bir güce sahip olsun? Örneğin, İskoçyalı kaşif Mungo Park, 18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarında Nijer Irmağı boyunca yaptığı uzun yolculuklar sırasında yaşamını, Müslüman olmadığı halde muska yazarak kazanmıştı. Önemli olan yazabiliyor olmasıydı ve yazı parçalan, "içeriğinden çok varlığından dolayı" koruyucu bir tılsım işlevi görmekteydi.
Sayfa 156Kitabı okudu
İran'ın batısında, Lurlar'da, 18. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl ortalarına tarihlenen mezar stellerinde karmaşık bir ikonografi kullanılmıştır. Bunlar arasında hem Şii dini etnik topluluğunun dini inançlarını simgeleyen hem de toplumsal cinsiyete ve dolaylı olarak göç yollarına ilişkin pratik bilgiler veren figüratif betimler vardı. Mortensen cennet imgesini akla getiren geometrik bir bahçe desenini ve insanlar tarafından kullanılan ve dolayısıyla onları temsil eden tespih ipi, tarak ve tespih taşı örneklerinin de aralarında bulunduğu çeşitli motifleri saptamıştır. En ilginci ise binicisiz bir at betimiydi ve anlaşılan Şii inancında büyük önem taşıyan İmam Hüseyin'in şehit edilmesini simgeliyordu. Bu imge iki amaca hizmet etmekteydi: Dikkati kıyamet gününe ve öbür dünyaya çekmek ve daha dünyevi bir düzlemde ise ölen kişinin dini amaçlarına işaret etmek.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Mezar yapısına ve anıtlaştırmaya yönelik ilk yasaklamalar, muhtemelen Arap yarımadasında İslam öncesinin ölü kültüne karşıtlığı ve süslü mezarların "dünyevi gösterişin simgesi" olarak algılanmasını yansıtıyordu. Ölünün bulunduğu yere özel bir önem verilmemeli ve ölü tapınmanın odağı haline gelmemeliydi çünkü ölümde herkesin eşit olması gerekiyordu.
Sayfa 184Kitabı okudu
Burckhardt, Mısır'ın doğu bölgelerindeki bazı Bedevilerin, "ölen bir erkeği kılıç, kemer ve sarığıyla birlikte gömme" göreneğini kaydeder. Kossaima'da (Mısır) ise ölen bir erkeğin gömleği, başına sardığı örtü, çubuğu, deve gütme değneği ve başlığı mezarın içine değil, sunu olarak üzerine bırakılıyordu.
Sayfa 189Kitabı okudu
Ateşle ölüm ilişkisinin tersi, aynı derecede önemli olan suyla yeşillik ve yaşam arasındaki ilişkidir ve her ikisi de birbiriyle bağlantılıdır. Buna bir örnek olarak Azerbaycanlı Şii Türki halklarca önem verilen iki ağaç, elma ve zeytin ağaçları değerlendirilebilir. Bu ağaçlar meyve verir ve dolayısıyla yaşamı sürdürürler. Başka bir düzlemde ise söğüt ağacıyla birlikte yaşamı simgelerler. Lassy, yıl boyu yeşil yapraklarıyla zeytinin aslında yaşamı temsil ettiğini ve ilkbaharda tomurcuklanan söğütün ise yılın bu döneminde insanlarda görüldüğü gibi yeni bir diriliği sergilediğini belirtir. Yaprağın ve İslamın rengi olan yeşil, yaşam anlamına gelmesinin yanı sıra saflığa da işaret edebilir: Filistin'de kullanılan "babamın evi yeşil" deyişi, ailenin suçsuz olduğu anlamına gelmekteydi. Ne var ki yeşil, insanlara cenneti anımsattığı ve böylelikle "mistik deneyimler dizisinde sonuncu ve en üstün renk" olduğu gibi ölümün, örneğin, mezar giysisinin de rengi olabilir. Azerbaycan Türklerinde mezar bağlamında elma da önem kazanmıştı. Bu, ölülerin gereksinim duyduğu önemli bir güç olan "olağandışı verimliliğinden" ve ne kadar çok yerse yesin hiç küçülmeyen "müthiş elmasından" dolayı Hüseyin'le bağlantısından da kaynaklanıyordu.
Sayfa 212Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok