“Minare işte şurada, gözlerimizin önünde, elimizin altında, dümdüz. Göğün mavi kâğıdının karşısında bir tükenmez kalem gibi. Fakat göğe mesaj yazabilmek için onu tutacak, onunla yazacak el yok ki."
- Blaje Koneski
Bir gün öğrencileri Mahir (İz) Hocaya; “hocam neredeyse ailenizden daha çok bizimle vakit geçiriyorsunuz, neden böyle yapıyorsunuz” diye sorduklarında Mahir İz Hoca, “Sizler benim talebemsiniz evlâdım! Bir hoca için talebe, evlâddan daha evlâdır!... En hayırlı vâris, talebedir!...Evlâd, idealini suistimal edebilir, ama talebe etmez!... Senin amel-i salihini evlâddan ziyâde talebe devam ettirir. Allah muhafaza buyursun, evlâd hayırsız çıkabilir, ama talebenin hayırsız çıkma ihtimali daha azdır.” diyerek öğrencilerine ve mesleğine olan bakış açısını dile getirmiştir.
İHL ruhu ve Ayasofya'dan bahseden dergi büyük şairlerden alıntı yaparak ve Fatih'in Ayasofya Vakfiyesini de koyarak eşsiz bir anlatım sunuyor.
Ayasofya'nın açılması için mttb'nin uğraşları
İHL'lerin çektiği sıkıntılardan bahseden dergi Ayasofya'nın açılmasına şöyle diyor ;
"Yürek lazımdı, cesur yürek, bunlar
Recep Tayyip Erdoğan'da vardı ve zincirleri kırdı. "Ben Fatih'in torunuyum" dedi. "
Şuan Elhamdülillah ki Reis Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin kapısını mühürlediği Ayasofya'yı açtı ve bizi o trajik ve ironik durumdan kurtardı, ELHAMDÜLİLLAH...
Hayırlı günler, Allah'ın selamı üzerinize olsun....