Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tui T. Sutherland

Tui T. SutherlandEjderin Kehaneti yazarı
Yazar
8.7/10
10 Kişi
77
Okunma
2
Beğeni
1.367
Görüntülenme

Tui T. Sutherland Gönderileri

Tui T. Sutherland kitaplarını, Tui T. Sutherland sözleri ve alıntılarını, Tui T. Sutherland yazarlarını, Tui T. Sutherland yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hamur'un kanatları sarktı. "Umduğun şey olmayabilir, Tsunami. Aynı annemin beni bir ineğe takas ettiğini öğrenmek gibi." "Hey," dedi Görkem. "En azından iki ineğeydi."
Hamur, bir martıyı ürkütüp havaya kaçırarak, "Bir de ziyafetle!" diye haykırdı. "Hikâyenin sonunda bir de ziyafet var! Kayıp Deniz Kanat prensesi evine döndüğünde anne babası o kadar mutlu oldu ki, bir ziyafet verdiler. Ziyafeti hatırlıyorum, bir balinayı tamamen mideye indirmişlerdi. Güzel ziyafetti. Ben kesin bir balinayı yiyebilirim. Sizce bize ziyafet verirler mi?"
Reklam
Yıldız öfkeyle kanatlarını çırptı. "Kendim için endişelenmiyorum." dedi. "Hepimizi güvende tutmaya çalışıyorum." Güneş'e baktı ve başını eğdi. Tsunami, "Bizi gayet güvende tutuyorum!" diye itiraz etti. "Ne zaman bizi yanlış yönlendirdim?" "Şey," dedi Görkem, "bir keresinde GökKanatlar tarafından yakalanmıştık ve kraliçeleri neredeyse hepimizi öldürüyordu..."
Güneş kıkırdadı. "Hamur, sen hepimiz için o koca domuzu yakalayalı daha sadece bir gün oldu." "Kocaman falan değildi," dedi Hamur. İç çekti, kanatları sarktı. "Bütün dünyadaki en küçük domuzdu."
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Ejderha Kehaneti ve Hamur
Herkese Merhabalar, öncelikle kitap benim aşırı hoşuma gitti.Bir kehanet var bunun gerçekleşmesi mücadelesi veriliyor kitapta. Ve 5 ejderha ile birlikte. Bu ilk kitap kehanet ve Hamur ile geçiyor. Öncelikle kitap çok akıcıydı. Ve kafamda ileride neler olacak diye merak duygusu oluşturdu. Kitabın içinde az da olsa ters köşe ve sürpriz var bu kısımlarda bence iyiydi. Şimdi sıra ikinci kitapta. Bir sonraki inceleme de görüşmek üzere...
Ejderin Kehaneti
Ejderin KehanetiTui T. Sutherland · Aspendos Yayıncılık · 201628 okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
Hikaye, Pyrrhia adındaki bir dünyada geçmektedir. Bu dünyada farklı ejderha kabileleri bulunmaktadır ve bu kabileler arasında savaşlar devam etmektedir. Ejderha kabileleri, gökkuşağı kehanetinde bahsedilen ejderha yavrularının savaşı sonlandıracağına inanmaktadır. Ancak, kehanette bahsedilen ejderha yavruları, bu savaşların ortasında okullarda hapsedilmiştir. Beş ejderha yavrusu, Dragonetler olarak bilinir ve gökkuşağı kehanetini gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Ancak, okullardan kaçarak kendi kaderlerini belirleyen bu beş Dragonet, savaşı sonlandırmak ve barışı sağlamak için mücadele etmek zorundadır. Kitap, bu beş Dragonet’in maceralarını anlatır ve onların kehaneti yerine getirme sürecindeki zorluklarını gösterir. Ejderhaların farklı kabilelerinden gelen bu beş genç, birlikte çalışarak engelleri aşmak zorundadır. Kitap, dostluk, güven, sadakat ve cesaret gibi önemli değerleri ele alır ve okuyuculara önemli mesajlar verir.
Ejderin Kehaneti
Ejderin KehanetiTui T. Sutherland · Aspendos Yayıncılık · 201628 okunma
Reklam
Sen Deniz Krallığı’nın kayıp varisisin.” Tsunami göğsünü kabarttı. “Ben mi? Gerçekten mi?” “Aman Tanrım! Tsunami! Bir gün DenizKanatlar’ın kraliçesi olabilirsin!” diye bağırdı Sunny. Tsunami sırıttı. “Çok harika olmaz mı? Hep çok iyi bir kraliçe olacağımı düşünmüşümdür.”
Tsunami ve Sunny, Clay’in yumurtalarına neden saldırdığım duyunca pek şaşırmadılar. “Tabii ki,” dedi Tsunami. Onlar yokken avlanmaya çıkmıştı ve Clay’in önüne doğru ölü bir yaban ördeği fırlattı. “Bizi öldürmeye çalıştığını hiç düşünmedim.”
“Ayrıca,” dedi Glory, “Clay sizinle kalamaz. O bizim büyükkanatımız.” Clay’in kanatlarını okşadı. Clay, Glory gibi renk değiştiremediği için memnundu, yoksa tepeden tırnağa kıpkırmızı olabilirdi.
Clay’e döndü. “Demek buymuş!” dedi. “Yumurtadan çıktığımızda, gardiyanlar ÇamurKanatlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu, bu yüzden senin bize saldırdığını düşündüler. Ama sen bize yardım etmeye çalışıyordun. Sezgilerin bizi yumurtalarımızdan çıkarmanı söylüyordu. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun, Clay? Bizi öldürmeye çalışmıyordun.” Clay, etrafını sıcak yaz bulutları kaplamış gibi hissediyordu. Kestrel onun hakkında yanılıyordu ve hep yanılmıştı. Onun gücü öldürmek ve şiddet için değildi; kardeşlerini korumak içindi. Bir canavar olmaya mahkûm değildi, içinde bir katil yoktu.
Reklam
“O bizim sadece kardeşimiz değil,” dedi Pheasant. “Şuna bakın. O bizim büyükkanadımız olmalı.”
“Sence kim kazandı?” diye sordu Tsunami. “Kim mi kazandı?” diye bağırdı Sunny. “Hiç kimse. Kimse şuraya bakıp, “Biz kazandık,” diye düşünemez. ‘"Yapamazlar.” Sesi üzüntü ve sinirden dolayı çok çıkmamıştı.
Clay, “Ne?” diye çıkıştı. “Bu hiç adil değil. Sadece dişi ejderlerin bildiği bir çeşit gizli bir testten başarısız olduğum için sorun yaşıyorum sanki.” “Ben bilmiyorum,” diye karşı çıktı Sunny. “Hayır, o kötü niyetli GökKanat’ı, Glory’ye tercih ettiğin için sorun yaşıyorsun,” diye cevapladı Tsunami. “Asla böyle bir şey yapmadım!” Clay neredeyse bağırmıştı. “Böyle bir şey yapmam. Kimse bana ikisinden biri olması gerektiğini söylemedi.” “Bu doğru,” diye araya girdi Sunny. “Birinin Glory’nin yerine Peril’i almamız gerektiğini kastettiğini hiç düşünmedim. Hep beraber gidip kehaneti gerçekleştireceğimizi düşündüm.” “Tabii öyle düşündün,” dedi Tsunami. “Her zaman senin ne düşündüğünü biliyoruz.” Sunny’nin sırtındaki pullar parladı. “Biliyor muyuz?” dedi kükremeye yakın bir sesle. Clay onu hiç bu şekilde duymamıştı.
“Belki de hoş karşılanmadığını hissetmiştir,” dedi Tsunami, “bu hödük yüzünden.” Bir sessizlik oldu ve sonra kuyruğuyla Clay’e vurdu. “Senden bahsediyorum, sersem.” “Oh.” Clay, hödüğün ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. “Şimdi ne yaptım?” “Öyle mi? Haydi, düşünelim,” dedi Tsunami. “Oh, oh, psikopat Peril ‘gök kanadımız’ olsa harika olmaz mı? Belki de hayatımız boyunca beklediğimiz beşinci ejder odur. Haydi Morrowseer’ın istediği gibi Glory’yi bir kenara bırakalım ve yerine bizimle gelen ilk GökKanat’ı alalım.”
Ejderler kolay kolay ağlamazdı ve Clay de Kestrel keli­meleriyle ya da pençeleriyle ona çok fazla acı vermiş olma­sına rağmen hayatı boyunca hiç gözyaşı dökmemişti. Ama şimdi birdenbire, Asha yaşamış olsaydı hayatlarının nasıl olabileceği gözünün önüne geldi. Onlara dağın altında ba­kan ejderlerden biri olabilirdi. O kibar, sevecen, idealist ve iyimserdi. Onları kehanete ve kendilerine inandıracak bir gardiyan. Kestrel’in acımasızlığını dengeleyen biri. Clay, yumurtasını getiren Asha’yı hiç düşünmemişti ama ölmüş olduğu için ve onunla hiç tanışamadığı için şimdi üzüntüden göğsü acıyordu.
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.