Ulaş Bıçakcı bazı yabancı ülkeler de dahil olmak üzere hemen hemen her sektöre yayılmış değişik boyutlardaki şirketlere danışmanlık yapıtı ve eğitim verdi. Bıçakcı'nın;
Başarının Olmayan Rotası. İş Yaşamında Kişisel Kalite ve Profesyonel Düşünce ve Davranış
Paradigma ve Yaşam Kalitesi
İş Hayatında Kimsenin Anlatmadıkları (müşterek yazarı)
adlı üç de kitabı bulunuyor.
Daha önce çeşitli sektörlerdeki bir çok şirkette uzun yıllar yöneticilik yapan Bıçakcı en son 10 yıla yakın bir süre, STFA'da Organizasyon ve Sistem Müdürü olarak çalıştı ve 1988'de ayrılarak YÖNTEK Müşavirlik Ltd'yi kurdu. Son yıllarda yaşamının işlerinin elverdiği orandaki bölümünü, yeni kitabını yazmakta olduğu şehir dışındaki evlerinde eşi ve köpekleri Kral ile birlikte geçirmeye devam eden Ulaş Bıçakcı, 15 Ağustos 2009 tarihinde aramızdan ayrıldı.
Güneşte yanma meselesi nereden çıkmış biliyor musunuz? On sekizinci yüzyılda Endüstri Devrimi olmuş. İnsanlar o zamanlara kadar tükettikleri kadar üretirlermiş. Ancak o tarihlerde buhar gücünden makine elde edilip makinenin üretime sokulması ile ortaya çıkan fabrikalar sayesinde üretim korkunç bir şekilde artmış. Öylesine ki, bu üretim tarzına yönetim literatüründe kitlesel üretim (mass production) diye özel bir ad takılmış.
Bu yeni üretim şekli insanların tüm yaşamını değiştirmiş. O zamanlar şehirlerde yaşayan aristokratların tenlerinin beyaz olması makbülmüş. Kırsal kesimlerdekilerin ise açık havada güneşin altında çalıştıkları için tenleri koyu (amele yanığı) olurmuş. Fabrikalarda çalışmak üzere kırsal kesimden şehirlere göç ettiklerinde, kapalı alanda çalışmaya başladıkları için tenleri beyazlaşmış. Buna sinirlenen şehirliler "şu işçilerden farkımız olsun" diye aramış ve çözümü deniz kenarına koşup yanmakta bulmuşlar.
Güneşte yanma böyle başlamış ve güneşli tatiller şimdiki yaşamın takıntısı hâline gelmiş.