Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ulaş Bıçakcı

Ulaş BıçakcıBaşarının Olmayan Rotası yazarı
Yazar
9.0/10
2 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
969
Görüntülenme

Ulaş Bıçakcı Sözleri ve Alıntıları

Ulaş Bıçakcı sözleri ve alıntılarını, Ulaş Bıçakcı kitap alıntılarını, Ulaş Bıçakcı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutlaka tatil yapmalısınız
Güneşte yanma meselesi nereden çıkmış biliyor musunuz? On sekizinci yüzyılda Endüstri Devrimi olmuş. İnsanlar o zamanlara kadar tükettikleri kadar üretirlermiş. Ancak o tarihlerde buhar gücünden makine elde edilip makinenin üretime sokulması ile ortaya çıkan fabrikalar sayesinde üretim korkunç bir şekilde artmış. Öylesine ki, bu üretim tarzına yönetim literatüründe kitlesel üretim (mass production) diye özel bir ad takılmış. Bu yeni üretim şekli insanların tüm yaşamını değiştirmiş. O zamanlar şehirlerde yaşayan aristokratların tenlerinin beyaz olması makbülmüş. Kırsal kesimlerdekilerin ise açık havada güneşin altında çalıştıkları için tenleri koyu (amele yanığı) olurmuş. Fabrikalarda çalışmak üzere kırsal kesimden şehirlere göç ettiklerinde, kapalı alanda çalışmaya başladıkları için tenleri beyazlaşmış. Buna sinirlenen şehirliler "şu işçilerden farkımız olsun" diye aramış ve çözümü deniz kenarına koşup yanmakta bulmuşlar. Güneşte yanma böyle başlamış ve güneşli tatiller şimdiki yaşamın takıntısı hâline gelmiş.
Sayfa 98 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Yaşamımızı yönetmek elimizde mi?
Kendinize inanıyorsanız eğer, özgüven ve iç disiplin sahibiyseniz eğer, her şey bittiğini sandığınız anlar en güçlü başarılarınızın başlangıçları olabilir.
Sayfa 75 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
İmaj 5-0 mağlup
İnsanların gerçek imajını görüntüleri değil davranışı oluşturur.
Sayfa 95 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Beraber bağlayalım
Rahmetli Adnan Kahveci'nin bakan olduğu dönemlerde bile telefonlarını kendisi açtığı söylenirdi. Bu doğru mu ya da en azından telefonlarının hepsini mi kendisi açardı bilmiyorum ama ben bir kez rastladım kendisinin açtığına. Mütevazi bir ses: "Ben Adnan, Ankara'dan Adnan..." Ankara'da bildiğim Adnan felan yok, çok da meşgulüm ya, sözünü kesip, "Ne Adnan'ı, hangi Adnan kardeşim?" diye soruyorum. Ses cevap veriyor: "Adnan, Adnan Kahveci." Kendisi bir süre daha, Acaba biri benimle gırgır mı geçiyor" diye dinlediğimi itiraf etmeliyim. Hani bir "İletişim kopukluğu" hastalığı var ya, aslına bakarsanız iletişim kopukluğunu bağlamak yerine onu koparmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Sayfa 45 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Hedef yaşam kalitesi, hedef daha fazla mutluluk, daha doğrusu mutlu anların çoğaltılması!
Bu memleket adam olmaz
Üniversiteler hiçbir zaman iş yaşamının gerçek ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan insanlar yetiştiremezler. Tüm formel eğitim önemini gittikçe kaybedecek. Diplomalarımız bir süre sonra nostaljik bir ânı olarak kalacak. (Çoğumuz için zaten öyle ya, neyse). Onun için üniversite duvarları yıkılmalı. Sevindiricidir ki, çabalar var. İçten hem akademisyenlerin kendilerini hem de öğrenciler, dıştan da çeşitli çevreler bu çabalara katılıyor. "Akademisyenler de" diyorum; çünkü onlar da bunu biliyorlar ve açığı kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sayfa 64 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Ya, yaşam kalitesi nedir?
"Oysa bence, yaşam kalitesi, yaşamı yorumlayış ve algılayışta kendi tarzımızı (paradigmamızı) geliştirmek ve onunla şekillendirdiğimiz bir yaşam felsefesi, dünya görüşü, değerler, hedefler, ilkeler, inançlar, tutkular, duygular, yürek ve mantıkla yaşayabilmektir."
Sayfa 3 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Yarın köşeyi dönmek isteyenler için Çin Bambu Ağacı
Bir de Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in sözüymüş: "İnandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanmaya başlarsın."
Sayfa 81 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Dinle: Millet olarak ve birey olarak eziklikten kurtulmanın zamanıdır.
Bağlama, darbuka, ney, rakkase zilleri ve ulusal motifler. Hem de öyle ki, sadece enstrümanlarda ve müzikte değil şarkıcı bir kızın kareografisinde de oryantal figürler. Yıllar boyu Türk olduğumuzu, şarklı olduğumuzu ortaya çıkarır diye utanıp durduk, gizledik ve bastırdık birçok özelliğimizi. Batılı gibi düşünüp batılı gibi davranma tutkusunda aşırıya kaçma ve gereğinin dışına çıkma, özenti, yapmacık, taklitçi, aslını inkâr eden, kendine, ülkesine ve insanlarına güveni olmayan bir kuşağın yetişmesine neden oldu. Birçoğumuz da bıçak sırtında gidip geldi şaşkın bir vaziyette.
Sayfa 65 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Farkı yaratan insandır da, "fark" nedir?
"Farklı olabilmek için sadece yenilik yapmak gerekmez. Farklı olmak, her gün yeni bir şey yapmak demek de değildir. Fark bence yenilikten daha geniş bir kavramdır."
Sayfa 28 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Torpido gözündeki akdeniz akşamları
Kendimize benzemeyen herkese kıro, maganda, zonta, köylü sıfatlarını taktık. Sadece züppe kılıklıları adam yerine koyduk. "Güzel Türkçe" konuşmayı ve yazmayı, kendimizi ifade edememeye yeğledik.
Sayfa 72 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Deniz Yıldızı Öyküsü
Evrende bir seyirci olmayı ve olup biteni izlemeyi değil, bir oyuncu olmayı ve fark yaratmayı seçmek ve bunun için küçük de olsa, tüm sorunları halletmese de aktif olarak bir şeyler yapmak! İşte felsefe bu.
Sayfa 83 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Bu memleket adam olmaz
Hani bâzen "Eğitilme, kendini eğit, yoksa yabancılaşırsın" diyorum ya, işte bu gençler yabancı kalmamaya çalışıyorlar, kendilerini eğitiyorlardı.
Sayfa 64 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor