Abdurrahman b. Hâlid b. Velid, Muâviye'nin Hıms valisiydi. Bu görevde çok başarılıydı. Diğer taraftan babası Hâlid b. Velid'den dolayı Müslümanların nazarında büyük bir itibarı vardı. Anadolu'ya yaptığı seferlerdeki başarısı da ona büyük nüfuz kazandırdı.
Ebû Eyyûb el-Ensârî ölünce Yezîd, onun bir sahâbîye yakışır şekilde defnolunması için tüm hazırlıkların yapılmasını emretti. Ayrıca onun serir üzerinde taşınmasını ve defnolunduğu yere bir de meşhed (türbe) inşa edilmesini emretti. Cenazesi vasiyetine uyularak İstanbul surlarının hemen dibine defnolundu.
"İlminin artmasını, anlayış ve kavrayışının derinleşmesini arzu eden, kendi çevresinden uzaklaşıp yabancılarla beraber olmayı, gurbete katlanmayı göze alsın."
Yezîd, Selm b. Ziyad'ı Horasan ve Sicistan'a vali olarak gönderdi, Selm de buralarda zayıflayan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için gazalarda bulundu. Yaptığı antlaşmalarla bunu başardı ve pek çok da ganimet elde etti.
Emevîler döneminde devlet, sık sık ortaya çıkan isyanları bastırmak için gönderecek asker bulmakta zorluk çekiyordu. Bu sebeple iç isyanlara gönderilecek kimselere maaş haricinde maûnet adı altında para takviyesi yapılarak onları bu işe teşvik etmek amaçlanıyordu.
Yezîd, kendisine isyan eden Medinelileri isyandan vazgeçirmek için pek çok teşebbüste bulunmuştur. Bu teşebbüslerinin bir fayda vermemesi sebebiyle isyanı dindirmek üzere ordu sevk etmiştir. Kendi akrabalarının da içerisinde bulunduğu Medine'de isyanı durdurmayı hedefleyen Yezîd'in savaş esnasında gerçekleşen yağmalamadan memnun olmadığı, çünkü bunda bir menfaatinin bulunmadığı söylenebilir.
Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin tamamına yakının ölümüyle neticelenen Kerbelâ olayı Aşûrâ günü, yani 10 Muharrem 61/10 Ekim 680 tarihinde başladı ve aynı gün sona erdi.
Ömer b. Sa'd'ın sancağıyla geçip ilk oku atması üzerine başlayan savaş, birbirine denk olmayan kuvvetler arasında tam bir dram şeklinde devam etti ve Hz. Hüseyin'in savaş başlarken 23 süvariyle 40 piyadeden oluşan askerleri kısa sürede azaldı.