Unni Maria Lindell (3 Nisan 1957'de Oslo'da doğdu) Norveçli bir yazardır. En çok suç romanlarıyla tanınıyor, ama şiir ve birkaç çocuk ve genç yetişkin kitabı yazmıştır.
Lindell, yazar olmadan önce gazeteci olarak çalıştı. İlk kitabı Den grønne dagen (''The green day'') 1986'da yayınlandı. Lindell'in en tanınmış karakterlerinden biri dedektif Cato Isaksen'dir. Isaksen'in bazı kitapları Reidar Sørensen'in oynadığı TV filmleri olarak uyarlandı.
1998'de Mads Wiel Nygaards Vakfı ve yılın en iyi çocuk ya da gençlik edebiyatı için Eleştirmenler Ödülünü aldı. 1999'da Riverton Ödülü'nü (Rivertonprisen) kazandı. Bu ödül, her yıl Norveçli en iyi dedektif hikayesine verilen bir edebiyat ödülü.
Son 200 sayfasını tek solukta okuduğum müthiş bir kitap, birbiriyle bağlantılı iki cinayet. Öldüren küçük bir çocuk ve arabayla ezilen bir göçmen kadın. Olayın peşini bırakmayan iki dedektif. Kitap öldürülen çocuğun katilini gösterdiğinde gerçekten şaşırtıyor ip uçları bir anda ve ard ardına geliyor ve büyük itirafla bütün olaylar çözülmeye başlıyor .
Yazar konuyu dağınık ve vasat şekilde anlatıyor. Çok beklenti içinde olmazsanız okunur. Ben çok tatmin olmadım, anlatımı fazla beğenmedim. Okudum bitti gitti, o kadar. İz bırakmadı ve bir şeyler katmadı. Çıtanın altında kaldı açıkçası...
Duyduk duymadık demeyin! Elif bir kitabı beğendi. Herkes bu anı ölümsüzleştirsin, hikayesinde paylaşsın diyormuşum Şaka şaka.
Cato Isaksen. Sen harika bir başrolsün. Seni tanıdığım birçok başka karaktere benzettim ama sen de fena değilsin. Marian Dahle okumaktan zevk aldığım bir kadın karakter oldu. Birka ile ilişkisi de çok hoşuma gitti. Marian’ın böyle zeki olması ve sivrilip ne olursa olsun itiraz etmesi harikaydı. Her zaman bildiğini okudu ve sezgilerine güvendi, iyi de yaptı. Önlerinde bir kayıp çocuk vakası vardı. Aynı zamanda Letonyalı bir kadın da araba kazası sonucu ölmüştü. Olayları ayrı ayrı araştırırken Isaksen ve Dahle çekişmelerine bayılacaksınız.
Akış ve bitiş bence harikaydı. Çok şok edici bir sonu yok ama yeterince tatmin etti. Son sayfayı okumayı bitirip kapağını kapattığımda sırıtıyordum. Ki bence bu önemli. Sevdim, sevdim, sevdim.