Uykusuz Dergisi yorumları ve incelemelerini, Uykusuz Dergisi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Uykusuz Dergisi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgili hocamın çizimlerini içinde görünce çok mutlu oldum. Hem fizikçi hem karikatürist. Ikisini bir arada yapan hem komik hem eğlenceli Ömer Göksel hocama sevgiler. Uykusuz yine bildiğimiz gibi hem eğlendik hem öğrendik.hem güldük hem düşündük.
Son sayıları pek beğenmiyordum ama bu sayıda gerçekten iyi iş çıkmış. Çok iyi bölümler vardı. Penguen okuyormuş gibi eğlendim. Deniz Göktaş'ın bölümünü çok sevdim. Harika bir mizah anlayışı var bence. Barış Uygur'un bölümü de çok iyiydi. Aslında beğenmediğim bir yeri neredeyse yoktu. Çok hoştu.
Virüsün ülkede etkisini yeni yeni gösterdiği zamanlarda yayınlanan sayılardan. Tüm bireyleri tamamen eve kapatan pandemiyi bir buçuk sene sonra okuyunca dahi kasvet basıyor. Güzeldi. En çok Erman Çağlar'ın bölümünü beğendim.
Peki o sırada Erman Çağlar neyapiyor... tabi ki sosyolojik çıkarımlar derdindeydi... şöyle ki ;
Komşum düşmanımdır...
Berberimin eli çok yavaş. Allah beni çöp toplama saatinden sonra kapı önüne çıkardığım çöpler nedeniyle eli çok yavaş berberle cezalandırdı...dalıp gidiyor...
Görüldüğü gibi o sırada Erman Çağlar 'in durumu bu... :)
12 cilt bende eksik olan 2 ciltten biri olarak arşivimde eksik şekilde bekliyor. Bazen de bilerek almıyorum, hepsini tamamlamamayim diye... sanırım bu ciltte buna kurban gitti. hele ki kapagi zaten, çılgın da çılgın... :)
10. sayıda o dönemin gündemi olan cübbeli Ahmet Hoca, sigara yasağı, gösteri sırasında polise taş atan çocuklar varmış... ve tabi etnik ayrımcılık, yeni girişimcilik olarak lanse edilmesi de cabası... :)
7. Derginin ilk sayfasına bir not düşmüşüm bu sayı da ; "gülündü, okundu ve geçildi." diye. Tam da yapılması gerektiği gibi...Size de gülerken düşünmeler ve tabi ki mutlulukla ...
Makul koca Memişko ve yaşamı bir insanlık alemi için tövbe niteliğinde... Biz erkekleri sesleniyorum, kendinizi kocaliga hazır hissetmiyor musunuz? Makul koca tarifleri için lütfen Memişko' ya bulup; tarifini alınız... Pişman olmazsınız, zaten tavsiye aldiginjza göre adam da olamayacaksınız.... :)
Cilt 23' e gelindiğinde yıl da 2013' e gelmis bile... Etkili bir manevra ile içerisinde gezinmeye başlarken son bahar geliyor... Derginin bu sayısı ileriki tarihte okunmak için geçici süreyle erteleniyor... Ve not düşmeyi de ihmal etmiyoruz... Jet-lak kafasi, bir mizahcinin normal hali...
Dergiyi ilk defa okuyan birisiyim. Son sayısı olduğu için göz atmak istedim. Son sayısı olmasından ötürü haklı olarak veda yazıları ve çizimlerinin yoğun olduğu bir sayı olmuş.
Derginin en güzel ve düşünülmüş bölümü de Sandık içi köşesi... o sandıktan Ersin Karabulut neler çıkarıp geliyor her hafta, ve bunu gerçek hayatın icinden/ yaşantılarından bulup çekerek sunması ayrı bir cesaret örneği... tabiri caizse bir özgüven örneği olarak Sandık içi diyebiliriz. Tebessümü bol çizimleri...
Çarpışma/ İpek ve Burak Bölümünde ise üniversite hayatını sonuna kadar yaşayan sevgilileri konu alıyor. birbirlerine bile marjinal kalan sevgililerimizin hikayeleri kutsuyor, istanbul' a inat.
Bir nevi eğlenmeyi seviyorlar İpek de Burak da... Ne güzel... iyi okumalar.
Esnek ile Geniş 'in köşesine gelince ; iki aynı evde kalan sevgilinin uyumsuz uyumlarini konu alan ve sanırım ayrı bir kitap olarak (3 cilt) da buradaki metinlerin bir araya toplandığı harika çiftler olarak adlandirabiliriz.
Bir ışığı fazla ve gereksiz şekilde nasıl acik bırakmak Esnegin göreviyse; aynı ışığı kapatmamak da geniş karakterimizin sorumluluğunda... davetkar bir çift değil mi?! :)
bahar döneminin en vazgeçilmez dergisi olan Uykusuz kendi içinde enerji katmaya devam ediyor... Alternatif mizah için dahi alan birakmayacagi söylenen Leman dergisi, kendine güçlü bir rakip bularak seviyenin yükseldiğine en çok mutlu olanlardır eminim ki....
1. cilt. imzalı şekilde bana hediye eden değerli arkadaşımı sonsuz şekilde teşekkürlerimi iletiyorum. Uykusuz ciltlerin tamamı toplanmış ve arşiv olusturulmussa, çoğu senin sayendedir... Sevgiyle ve neşeyle...