Feride'yle Kamran'ın 2 sene sonra kavuşmaları menfi tesir etti Edip Beye. "O kadar ömrümüz olduğunu bilsek 22 sene de bekleriz ama," dedi. Gözlerinde keder gördüm, içime dokundu.
"Dört duvar içinde edilen beddualar ilanihaye dört duvar içinde kalır, haneye uğursuzluk getirir. O sebeple, dizlerim sızlasa da her gün muntazaman bir defa sokağa çıkıyor beddualarımı edip geri geliyorum."
Böyle başlıyor kitap. Dildeki samimiyete hayran kaldım, içten bir şekilde gülümsedim ve sayfa sayfa aktı sonra cümleler gözümün önünde.
Instagramdaki hesabı Sahipsiz Günlükler olan yazarımız, önceden eski kitapları alıp satan bir sarrafmış. Kitapların arasından çıkan günlükler ise bir zaman sonra bizlerle paylaşacağı paragraflara ait değişken duyguların zeminini hazırlamış.
Çok güzeldi, hayallere açılan yolculuk gibiydi, hüzün, huzursuzluk, mutluluk, samimiyet, geçmişe özlem, geleceğe kaygı, endişe, çocukluk, aşk, hastane odası... Paragraf paragraf duygu yüklüydü. Sona geldiğimde istemsizce daha'sını aradı gözlerim. İşte o aradığım 'daha' kısmı tabiki instagram sayfasında...
Tozdan yılmış kadınlar ile geçmişinden yılmış erkeklerin alelade yahut en itinalı şekilde yazılmış günlüklerinden pasajlar okumak, inanın size çok iyi hissettirecek. Belki okuduğunuz üç beş cümle lakin o cümleler size kahkaha da artırabilir; hüzne de boğabilir yahut bir film sahnesinde de hissettirebilir. Çokça not aldım, acayip fikirlere yol açtı zihnimde. Bu tarz orijinal fikirli işleri seviyorum, bayılıyorum. Desteklemek de lazım övmek de lazım. Tebrikler. Önce dedim ki hani 10 benim için çok özel bu puanı veremem ama 9 hakkıdır be... Ama sonra da kitabın puanı üzdü beni. Yazıyı paylaşıp 10 vermeye gidiyorum. Okuyun, pişman olmazsınız...