Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Valeria Luiselli

Valeria LuiselliKayıp Çocuk Arşivi yazarı
Yazar
7.3/10
112 Kişi
391
Okunma
21
Beğeni
2.974
Görüntülenme

Valeria Luiselli Gönderileri

Valeria Luiselli kitaplarını, Valeria Luiselli sözleri ve alıntılarını, Valeria Luiselli yazarlarını, Valeria Luiselli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Valeria ile yıllar önce Kayıp Çocuk Arşivi adlı kitabı ile tanışıp çok sevmiştim, acayip bir eserdi, ABD'ye göç etmek isteyen Güney Amerikalı çocukların hikayesi ana konularından biriydi. Çocukların öyküleri içimi yakmıştı. Bu eserinde bu çocukların hikâyesi ile kendi hikayesini birleştirmiş aslında.Yalnız tüm yazılanlar gerçekler üzerine örülü, bu akla hayale gelmeyen acı olaylar hakikatler ne yazık ki... Göçmen bir çocuğa mahkemenin sorduğu 40 soruyu çevirirken tüm göçmen çocukların göç yollarında ve öncesinde yaşadığı dramlara da tercüman oluyor, kendi göç hikayesinin eşliğinde... Olaylar çok acı, çeteler, tehditler, tekinsiz yaşamlar, mecburi bir göç, göç yolunda yaşanan ızdıraplar, dertler, bazen tec*vüzler, neler neler ...Heba olanların, koruyamayanların zorlu, hakiki dramları...Bu kitap sevdiğim şeylerden oluşuyor Valeria, #sirenyayınları , Latin Amerika.. Valeria Luiselli 'den ne okuduysam güzeldi, ruhumda iz bıraktı...
Bana Sonunu Söyle
Bana Sonunu SöyleValeria Luiselli · Siren Yayınları · 202151 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Gökten yağacak, arabalarımıza, yemyeşil çayırlarımıza, kafalarımıza, okullarımıza, pazar günlerimize patır patır dökülecekler. Yaygara koparacak, beraberlerinde kaoslarını, hastalıklarını, pisliklerini, esmerliklerini getirecekler. Güzel manzaralara gülge düşürecek, geleceğe uğursuzluk bulaştıracak, dillerimizi barbarıkla kirletecekler. Hele bir
Bana Sonunu Söyle
Bana Sonunu SöyleValeria Luiselli · Siren Yayınları · 202151 okunma
Reklam
“Hayır, burada ilham falan bulmuyoruz, karşımızda güzel olduğu kadar kırık dökük bir ülke buluyoruz, bir şekilde artık biz de onun bir parçasıyız, dolayısıyla biz de kırık döküğüz, utanç duyuyoruz, kafamız allak bullak, bazense umutsuz hissediyoruz ve bu konuda ne yapılabileceğini bulmaya çalışıyoruz.”
Sayfa 24 - Siren KitapKitabı okudu
“Gökten yağacak, arabalarımıza, yemyeşil çayırlarımıza kafalarımıza, okullarımıza, pazar günlerimize patır patır dökülecekler. Yaygara koparacak, beraberlerinde kaoslarını, hastalıklarını, pisliklerini, esmerliklerini getirecekler. Güzel manzaralara gülge düşürecek, geleceğe uğursuzluk bulaştıracak, dillerimizi barbarıkla kirletecekler. Hele bir de burada kalmalarına izin verilirse önünde sonunda üreyecekler.”
Sayfa 16 - Siren KitapKitabı okudu
“Amerikan rüyasının bile peşinde değiller, içine doğdukları kâbustan uyanmak gibi son derece yerinde bir arzu duyuyorlar sadece.”
Sayfa 15 - Siren KitapKitabı okudu
“Bir kez buraya geldiğinizde, burada kalmak ve o büyük aidiyet tiyatrosunda bir rol oynamak için her şeyi ya da hemen hemen her şeyi vermeye hazır oluyorsunuz."
Sayfa 8 - Siren KitapKitabı okudu
Reklam
Sizi hikaye anlatmaya iten şeyin ilham değil de aslında öfke ve netliğin bir bileşimi olduğunu nasıl açıklayabilirsiniz ki? " Hayır, burada ilham falan bulmuyoruz, karşımızda güzel olduğu kadar kırık dökük bir ülke buluyoruz, bir şekilde artık biz de onun bir parçasıyız, dolayısıyla biz de kırık döküğüz, utanç duyuyoruz, kafamız allak bullak, bazense umutsuz hissediyoruz ve bu konuda ne yapabileceğini bulmaya çalışıyoruz."
"Neden sevgiye paralel hafif bir nefret de daima var ki?"
Sayfa 150Kitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Sessiz bir roman bu, çocuklar uyanmasın diye
“Sessiz bir roman bu, çocuklar uyanmasın diye.” Çocuklar, hayaletler ve üç kuyruksuz kediyle karanlık köşelerde dolanıp “..yere düşmüş olan, düşen ve düşmeye devam eden şeyleri topluyor..” kadın. Şiirler düşüyor, yere, şairler, hesaplaşmak gereken anılar düşüyor, kadınlık ve annelik, ölmüş bir ağaç ve hamam böcekleri.. Gözenekli bir roman bu. Gözenekler, kurgunun gerçeğin içine girip orada ayaklarını uzatmasına yetecek kadar geniş. Kadın ya da yazar, ya da şair mi demeli ona, boşluklar bırakarak yazıyor, kendine de girip yerleşebileceği bir yer kalsın diye. Kurguyla gerçeğin kollarını birbirine dolamanın enfes bir örneğini çıkarıyor ortaya Luiselli. “Dikey anlatılan yatay bir roman bu.” Kadının bilincindeki dünya ile günlük hayatın hayhuyu arasında seksek oynayarak kuruluyor hikaye. Daha çok zihnin içindekileri okuyoruz. Onları şimdiki zamanın şalına sarıp, belli bir zaman sıralamasından azade kılıp tekrarlarla beslediğinden İdeal Defter’i hatırlatıyor insana. Dil yalın, olaylar küçük, mekan dar. “Asla gereğinden fazlasını katmamak, fazla yüklememek, süsleyip püsleyip donatmamak.” Luiselli’nin tarzı, anladığım kadarıyla. Arka kapakta “romancının masa başındaki yalnızlığını edebiyatın coşkun kalabalıklarıyla doldurmak.” dedikleri şeyi kelimeleri incitmeden yapıveriyor. Bir tanışma kitabıydı bu benim için. Girdim koluna Luiselli’nin.
Kalabalıkta Yüzler
Kalabalıkta YüzlerValeria Luiselli · Siren Yayınları · 2016103 okunma
“Genç olmakla yaşlı olmak arasındaki fark, ölümü ne kadar ciddiye aldığımızla alakalıymış gibi geliyor bana. Gençken hayatı öylesine küçümserdim ki hep daha gösterişli, daha abartılı ölümler hayal ederdim. İşin boktan yanı şu, şimdi sadece yaşamak isterken ağır, aşağılayıcı ve sıkıcı bir ölümün cefasını çekiyorum.”
Sayfa 80 - Siren KitapKitabı okudu
596 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.