Hukukçu, şair ve yazar. 17 Ocak, 1949, Tatvan / Bitlis doğumlu. Aslen Malatyalıdır. İlk ve ortaöğrenimini Malatya’nın Akçadağ, Darende, Doğanşehir ilçelerinde yaptı. Lise öğrenimini Malatya, Kırklareli ve Ankara’da okuyarak tamamladı. İki yıl öğrenimine ara verdi. Hukuk öğrenimini değişik kuruluşlarda çalışarak sürdürdü. 1976 yılında Ankara Barosunda avukatlık stajını tamamladı. Askerlik dönüşü Ankara’da hakim adayı olarak göreve başladı. Daha sonra Gürpınar (Van), Ulubey (Ordu) ilçelerinde Cumhuriyet Savcılığı; Boğazlıyan (Yozgat), Alaşehir (Manisa) ilçelerinde hakimlik görevlerinde bulundu. 1996 yılından itibaren Karşıyaka (İzmir) Ağır Ceza Hakimi olarak görev yaptı. 2004 yılında emekliye ayrılarak, yine İzmir Karşıyaka’da avukatlık yaparak çalışmalarını sürdürdü.
Bende yalnız fikir, adalet ve gerçek ideali var... Ülkemin yalan ve adaletsizlik içinde kalmasını istemedim. Ben burada mahkum olabilirim. Bir gün Fransa, şerefinin kurtarılmasına yardım ettiğim için bana teşekkür edecektir.
Emile Zola
iktidar iken hukuka siyaseti sokmam yerine, hukuku siyasete egemen kılmak erdemini gösteren siyasiler, tarihin ebedi saygısına layık olacaklar ve hep böyle kalacaklardır.
Dergilerdeki yazılarını ve köşe yazılarını topladığı bir kitap, yazarın. Cumhuriyetçi, bir yazar, tabi düşüncelerine göre ayırmak gerekir mi bilmiyorum ancak bu kısmı ağır bastığı için bu şekilde aklımda yer etti kendisi, kitap süresince demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, doğaya, kısaca aydınlık sözcüğünün içeriğinde yer alan, fikir başlıklarına alıntılarla ve örneklendirmelerle fazlası ile vurgu yapmış. Anadolu'nun insan tipini ayrı tutup tarih içerisinde Artemis, Kibele, gibi anatanrıçaların da kültürdeki yerini ve kadının Anadolu'nun öz kültüründe yerinin yüksek olduğuna değinmiş, Belli oranda bana göre romantik bulduğum bakış açıları da söz konusu, yazarın düşüncesi doğrultusunda var olan düşüncelerinizi zinde tutacak bir kitap.
Yazının tarihi Sümer'de başlıyor, tam 5000 yıl önce. Sümer ülkesinde ve mezopotamya'da yalnızca insan belleğine yardımcı olması için kullanılan yazı, çiviyazılarından Mısır hiyerogliflerine, Müslüman dünyasının hat sanatından Ortaçağ yazmanlarının kaligrafi çalışmalarına ve Çin'in düşünce yazılarına dek zaman içinde çok farklı biçimler alıyor. XV. Yüzyılda matbaanın icadıyla birlikte yazının tarihi basımcılığın tarihiyle birleşiyor. Yazı genelleşiyor, yaygınlık kazanıyor.
Yazının BelleğiVeysel Gültaş · Toplumsal Dönüşüm · 20020 okunma