Belki de ben gerçek biri değilim. Bu yaşananların hepsi yalnızca bir rüya ya da bir kitap. Belki de bir kitapta yer alıyorum ve şu an birisi beni okuyor.
Kitabı çok beğendim. Sizlerinde okumanızı tavsiye ederim. Kitapta bir çocuğun sürekli kabuslar görmesi ve kabuslar için ne yapabileceğini bir kitaptan öğrenen çocuğu anlatıyor.
Aslında bu kitabı en çok oğlumda aynı sorunla savaştığı için alıp okumak istedim. Hem de doktorasını yapmış konunun uzmanı bir yazar tarafından yazılması da ayrıca dikkatimi çekmişti. Hangi çocuk kitabı olursa olsun her zaman önce ben okuyorum ama kitabı okuduğumda anladım ki bu kitabı oğluma şuan okutamam çünkü Leo'nun gördüğü kabusları tüm
"1951'de Malezya yerli halkının sabah kahvaltısında rüyalarını tartıştığını ve bazen bunu köy meclisinde de tekrarladıklarını ve ona göre, çocuklar rüyalarını atmaları konusunda teşvik ediliyor, eğer rahatsız edici bir şey varsa hayalperest bununla yüzleşiyordu. Buradaki amaç, korkutucu bir rüyayı hoş bir rüyaya dönüştürerek ondan keyif almayı sağlamaktı."
Kitabın çıkış noktası aslında yukarıda belirttiğim yazı diyebiliriz. Kitap karakterimiz Leo kâbuslardan mustariptir. Bu konuda annesi ve büyükannesi bir çok önerilerde bulunsalarda hiç biri işe yaramıyor ve bir gün annesi ve ablası ile gittikleri kütüphane de bir kitap seçen annesi hikâyeyi okuyunca Leo etkilenir, çünkü anlatılan hikâye de Aki var ve o da kabuslardan mustariptir. İşte bu noktadan sonra artık Leo ve Aki'nin kabuslarla nasıl başa çıkacaklarının yolculuğuna kaptırıyorsunuz kendinizi.
Kitabın son sayfalarında yazarın rüyalarımıza özellikle çocukların korkulu rüyalarına, aslında yön verilebilindiğini ve bu konuda bir takım teknik ve önerilerde bulunduğu yazı çok iyiyidi, kitapta en sevdiğim ve ilgimi çeken bölümün bu sayfalar olduğunu söyleyebilirim. Kesinlikle son sayfaları için bile alıp okumalısınız. (Açıkçası ben bizzat kendi çocuklarımda teknikleri uygulayacağım. Hatta kendimde de uygulamayı düşünüyorum.)