(1912-2003) ABD doğan Ong, Saint Louis Üniversitesi’nde felsefe ve teoloji okudu. Yine aynı üniversitede İngiliz Filolojisi’nde yüksek lisans yaptı ve Harvard Üniversitesi’nden doktorasını aldı. ABD’nin pek çok üniversitesinde dersler verdi. Eğitim, teoloji ve felsefe alanında yaptığı çalışmalarıyla ün kazanan Ong, aynı zamanda radyo ve televizyon konuşmalarıyla da bilinir. Başlıca eserleri şunlardır: Frontiers in American Catholicism (Amerikan Katolisizminde Sınırlar, 1957), The Barbarian Within (İçerideki Barbar, 1962), In the Human Grain (İnsan Ekininde, 1967), Fighting for Life: Contest, Sexuality, and Consciousness (Hayatta Kalma Savaşı: Yarışma, Cinsellik ve Bilinç,1981), Sözlü ve Yazılı Kültür: Sözün Teknolojileşmesi (Metis, 1995).
Takvim veya saat yüzeyinde zamanı birimlere bölüp yan yana dizince zamana mekân sağladığımızı ve hakim olduğumuzu sanırız. Gerçek zaman bölünmez, aralıksızdır; dün, yelkovan gece yarısını geçtiği için bugün olmadı !
Sözlü ve yazılı kültür: sözün teknolojileşmesi
Walter J. Ong’un bu eseri titiz bir araştırmanın ve disiplinler arası bir çalışmanın ürünüdür. Yazar, hem sözlü iletişim alışkanlığına sahip fertler ile yazılı iletişim alışkanlığına sahip fertler arasındaki zihin farkını hem de toplu olarak sözlü kültüre sahip milletler ile yazılı kültüre sahip
Yazar kitap boyunca sözlü ve yazılı kültürü çeşitli teoriler üzerinden karşılaştırmış. Kitap genel kitleyi hedef almayıp çok fazla kuramcı ve kuramdan bahsettiği için bu alanda çalışanların ya da bu tür ekollere hakim insanların daha çok seveceği türden bir kitap. Ben okurken çok zorlandım ve sıkıldım. Bazı kısımları- alıntıladığım yerler- hoşuma gitse de herkese tavsiye edilecek türden bir kitap değil.
Alıntı
Sesi durdurup sese hâkim olmak mümkün değildir. Film projektörünü durdurup istediğim görüntüyü ekranda dondurabilirim. Oysa sesin akışını durdurursam, sessizlikten başka bir şey kalmaz. Bütün duyular zaman içinde yer alsa da durdurulmaya, sa-bitleştirilmeye işitme kadar meydan okuyan ikinci bir duyu yok-tur. Görme duyusu hareketi olduğu kadar hareketsizliği de kaydeder. Hatta hareketsizliği daha iyi kaydeder, çünkü bir görüntüyü yakından incelemek için yavaşlamış olmasını yeğleriz. Bir hare-ketin aşamalarını görüp anlamak için, onu bir dizi dural fotoğrafa böleriz. Ses kaydınınsa dural çekimi yoktur. Osilogram sessizdir. Ses dünyasının dışında yer alır.
Edebiyat sever/ ilgili kişilerin okuması tavsiye edilir. Çeviri ve dil gayet anlaşılır. Platon'a kadar uzanan ilkel insanın iletişim biçimini ve yazılı kültüre geçişi anlatan güzel bir eser.