Nüfusun yarısının mücadele ruhunu nasıl ortadan kaldırıp onları gönüllü köleler haline getirirdiniz? Onlara doğdukları andan itibaren tek amaçlarının hizmet etmek olduğunu söyleyerek. Onlara zayıf olduklarını söyleyerek. Onlara av olduklarını söyleyerek.
Bunları durmadan tekrarlayarak, ta ki hayatlarındaki tek gerçek bu olana dek.
Ancak ne kadar çok insan buna inansa da işler böyle yürümüyor. Sen muhafaza edilecek ya da alınacak bir şey değilsin ve sevgi de uğruna savaşılacak kıt bir kaynak değil. Sevgi, kalbinin açılabildiği kadar sonsuz olabilir. Yani, düşünecek olursan, aşk çoğunlukla uyumluluktan beslenir. İki insanın yakın olduklarında birbirini mutlu edip etmediğine bağlıdır.
Ancak şimdiye dek öğrendiğim bir şey varsa, o da kaba kuvvetin tek başına hiçbir şey ifade etmediğiydi. Bu yalnızca diğer herkesin sizi öldürmek istemesine neden oluyordu.
Kitaba nasıl şimdiye kadar inceleme yazmamış hayret ettim. Be kitabı ingilizce orijinalinden okudum ama buraya da yorum yazmak istedim.
Kitap kusurları olsa da ortalamanın üstündeydi.
*kitabın birinci bölümü kötü. neden bilmiyorum ama gereksizce uzun, fazla detaylı ve bize hiçbir bilgi vermeyen bir girişi var. İkinci bölümden sonra kitap akıp gitmeye başlıyor ama.
*Ana karakterimizi, sevgilisini ve sevgilisinin sevgilisini çok sevdim. (Homofobikseniz bu kitaptan uzak durun) Aralarındaki dinamik yavaş yavaş gelişti ama çok tatlıydı.
*Bazı noktalarda yazarın acemi olduğunu hissetim. (bknz: Li shimin'in geçmişinden bahsettiği kısmı).
*Kitabın sonunu okurken zorlandım, biraz gereksiz uzun ve karmaşıktı sanki (ben İngilizceden okuduğum için ekstra zorlanmış olabilirim) ama insanı çok merakta bırakan bir şekilde bitmeyi başardı. İkinci kitabın çıkmasını bekleyene kadar ikinciye okumak zorunda kalacağım.
(Kitap yer yer karanlık öğeler içeriyor, hassas bir insansanız okuması zor gelebilir.) (Distopik kitaplarda genelde hep kıyam oluyor ama yine de uyarmak lazım)
Ben kitabı çok sevdim. O yüzden 9 puanı hak etti. (Ayrıca basım evinin kelime sayısı kısıtlamasından dolayı karakter gelişimine dayanan pek çok sahneyi kesmek zorunda kalan yazarımızın uzatılmış bir versiyon çıkartabilmesini diliyorum.)
Yazar kitap çıkmadan önce çin kültürü hakkında uzun videolar yapıyordu, onları hep yemek yerken izliyordum, kendisini bayağı sevmiştim kitabı okuduktan sonra iki kat daha fazla seviyorum.
Fantastik, bilim kurgu derken buram buram feminizm kokan bir kitap. Bir noktada yazarın ataerkil kültüre olan öfkesini göstermek için bilim kurgu türünü kullandığını düşündüm. Aksiyon yeterli seviyedeydi.