Y. Alp Kozanoğlu Gönderileri
Y. Alp Kozanoğlu kitaplarını, Y. Alp Kozanoğlu sözleri ve alıntılarını, Y. Alp Kozanoğlu yazarlarını, Y. Alp Kozanoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplumun en bayağı, en ahlaksız ve en bencil grubu, ancak şiddetin hakim olduğu kaos ortamlarında devlet içerisinde önemli mertebelere gelebilir. Çünkü düzenin olmadığı, adaletin sağlanamadığı, toplum düzeninin liyakat esasınca işlemediği durumlarda, kanunsuzluğa en yatkınlar başarılı olur.
Y. Alp Kozanoğlu
Sayfa 236Kitabı okudu
Politikacılar için hayal gücü tehlikeli bir şeydir. Edebiyat da bunun için var zaten, "Sana rağmen hayal gücümü geliştireceğim." diyebilmek için.
Ayfer Tunç
Sayfa 212Kitabı okudu
Bu topraklarda yaşamış, devlet kurmuş her yöneticinin öncelikli şunu görmesi gerekiyor; burası çok kültürlü bir toplum, ya bunu kabul edeceksin ya etmeyeceksin. Etmezsen o insanlar sürekli, "biz de varız, hepimiziz, bizim de haklarımız var, bizi de önemseyin" demek için savaşır. Bütün mesele bu.
Buket Uzuner
Sayfa 200Kitabı okudu
Bize genelde ne denir, bazı metinleri okumanız için öncesinde başka metinleri okumuş olmanız lazım, belli bir bilgi birikimine sahip olmanız lazım, anlamayabilirsiniz. Bence her bir haltı anlama işi bir hastalık. Anlama ihtiyacı duymak zaten bir sıkıntı. Çünkü dünya o kadar her bir haltı anlamaya yönelik kurulmuş ki, arada sanatın çıkış noktası olan duygu zaten yok sayılmış. Halbuki bir ürün, bir kitap, bir senfoni ne kadar karmaşık olursa olsun mutlaka bir duygudan yola çıkmıştır.
Hakan Günday
Sayfa 142Kitabı okudu
Türkiye'de bizden olan kayırıldığı için, bizden olana çabuk iş bulunur, yani herkesin "bizden"ine; Aleviysen Alevinin "bizden"i, İslamcıysan İslamcının "bizden"i, Atatürkçüysen Atatürkçünün... Daha iyi iş bulursun. O yüzden Türkiye'de çok iyi Atatürkçü, İslamcı, milliyetçi oluyoruz, ama iyi doktor, iyi mühendis, iyi sanatçı, iyi akademisyen olamıyoruz.
Levent Gültekin
Sayfa 97Kitabı okudu
..İnsan daha fazlasını istiyor, en iyiyi istiyor.. Mutlağı istiyor. Mutlağa olan arzumuzdan vazgeçemiyoruz. Hatta mutlağın ne olduğunu da bilmiyoruz. Dolayısıyla arayışımız hiçbir zaman nesnesine ulaşmıyor