Yakov Kefeli

Yakov KefeliAnılar yazarı
Yazar
7.0/10
3 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
301
Görüntülenme

Hakkında

Nikolayev şehrinde Aleksandrov Lisesini bitirdikten sonra, doktor olmak arzusuyla 1896 senesi Rusya İmparatorluk-Askeri Tıp Akademisine girdi ve iyi notlarla 1901 senesinde hekim diplomasını aldı. Bu senede süvari hekim olarak orduya katıldı. 1902 senesinde Çin’in Nyuçvang şehrine, kolera salgını ile mücadele için gitti. 1902-1904 “Zabiyaka” kruvazöründe gemi hekimi olarak uzak yol seferlerinde bulundu. 27 ocak 1904 Port-Artur’da Japon savaşına katıldı. Port-Artur ablukasında 1. Deniz hekim müfrezesinin başkanlığını yaptı. General Kondratenko tümeninde “Yeşil dağlarda” 13 - 15 Temmuza kadar Sanitariya tümeninin komutanlığını yaptı. 15 temmuz 20 Aralık’a kadar Port-Artur kalesi savunmasına katıldı. 1905 senesi Nikolayev Karadeniz filosundaki deniz hastanesinde hizmet etti. Sonra Baltika filosuna atandı. Birinci Dünya Savaşında Sivastopol ve Odessa’da komutanlık yaptı. 1916-1917 Yıllarında Trabzon, diğer bazı Anadolu vilayetleri gibi Rus işgaline uğrar. İşgalci Rus kuvvetlerinde Donanma doktoru olarak görev yapan Kefeli, sağlık nedenleriyle Kars’tan, bölge komutanının emriyle geldiği Trabzon’a, belediye başkanı olarak atanır. Trabzon şehir komutanı ve Belediye başkanlığı görevinden sonra anlaşma gereği geri çekilen Kuvvetlerle birlikte Rusya’ya döndü. Daha sonra İstanbul’da askeri hastanenin komutanlığına atandı. Burada iken Osmanlı Saray hanedanlığı ile tanıştı. İhtilalden sonra Paris’e göçtü ve Paris’te vefat etti. Halen Paris’te onun soyundan gelme Karaylar yaşamaktadır.
Unvan:
Yazar, Doktor ve General
Doğum:
Nikolayev, 7 Kasım 1876
Ölüm:
Paris, 6 Temmuz 1962

Okurlar

5 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hrizanf bana işimde başarılar dilemişti. Ben ona, "Karay dininde olduğumu, İsa ve Muhammed'e saygı duyduğumuzu, onların peygamberliğini kabul ettiğimizi, bizim ibadet günümüzün cumartesi olduğunu söyledim. Kanımızın Hazar, Türk, Got ve Tavr karışımı olduğunu, Polovets dilimizin eski Türk dilinden geldiğini, atalarımızın dinlerini İsak Sangari'den Kırım'da VIII. asırda öğrendiklerini söyledim. (Trabzon belediye başkanı ve kale komutanı Yakov Kefeli, Trabzon metropoliti Hrisantos'u ziyaretinden bahsediyor.)
Akçaabat Tütünü
Türk tütünü arasında ilk sırada uluslararası kaliteye ulaşmış Arnavut tütünü meşhurdu. İkinci sırada Akçaabat tütünü yer almaktaydı. Akçaabat'ta Türk, Avrupa ve Amerikan yabancı firmalarının depoları da vardı. (...) Lenin ve Krıkenko tarafından terhis edilme ilanı çıktıktan sonra (Bolşevik ihtilalinin ardından) Trabzon'da gemilere binmek için Akçaabat'tan geçen askerler tütün depolarını boşaltmışlardı. Her asker tütünü sırtına yükleyerek gemiye kadar götürmeyi düşünüyordu. Birkaç km geçtikten sonra tütünün yarısını yollara bırakıp gidiyorlardı. Kimse tütünü kaldırıp da almıyordu. Türk askerleri Trabzon'a gelene kadar Akçaabat'tan Trabzon'a kadar yol, ünlü Akçaabat tütün yapraklarıyla döşeliydi. (s. 138-140)
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok