Ambalaj farklı da olsa bakışlar aynıydı. Zengini de fakiri de fırsatçı, görgüsüz ve kendini beğenmiş olmuştu. Ama nasılsa herkes daha dindardı. Milletin ağzından "Allah" düşmüyordu.
Havada devrim kokusu vardı. Bu kalabalık kıyameti de koparabilecek, ütopyayı da kurabilecek kudrete sahipti. Ve herkes hazırdı. "Hadi" dendiğinde dizginlerinden kopmuşçasına akacaklardı.
Hayatımda kendime yönelik en çok hissettiğim duygu ne biliyor musun? Şüphe. Ve istinasız her konuştuğum insanda, iyi niyetli olsun olmasın, bir noktada bir sorgulama, bir araştırma hali oluşuyor.