Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yılmaz Öksüz

Yılmaz ÖksüzPir-i Türkistan yazarı
Yazar
9.5/10
9 Kişi
39
Okunma
2
Beğeni
583
Görüntülenme

Yılmaz Öksüz Gönderileri

Yılmaz Öksüz kitaplarını, Yılmaz Öksüz sözleri ve alıntılarını, Yılmaz Öksüz yazarlarını, Yılmaz Öksüz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eyyûb sabrı giyerek arayınız şifâyı Derdi veren yaradan göndermez mi devâyı
Yedi yaşta gördüm Arslan Baba'yı Selam verip sual ettim hurmayı Tamamladım bin bir zikri duayı Nefsim ölüp lâ-mekâna uçtum ben
Reklam
Ablası, kısa bir süre sonra yedi yaşlarındaki kardeşini de yanına alarak bilinmeyen bir sebeple Yesi’ye gider ve oraya yerleşir. Tahsiline burada başlayan Yesevî, küçük yaşta olmasına rağmen birtakım tecellilere nâil olarak çevresinin dikkatini çeker. Hızır'ın delâletine de mazhar olan Yesevî, Arslan Baba adlı Türk şeyhine intisab ederek büyük mürşitten feyiz almaya başlar¹.
Sayfa 14 - Eraslan, Ahmed Yesevî Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler, 8.Kitabı yarım bıraktı
Arzuluyum akrabaya vuslata Ulu babam ravzası ak türbete Babam ruhu saldı beni gurbete Bilemedim nasıl kusur kıldım ben
Pîr-i Türkistan, Hazret-i Türkistan, Hâce Ahmed, Kul Hâce Ahmed gibi lakaplarla anılan Ahmed Yesevî, bugün Kazakistan Cumhuriyeti'nin Çimkent şehri yakınlarında bulunan Sayram kasabasında doğmuştur¹. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Yûsuf el-Hemedânî'ye (ö. 535/1140) intisabı ve onun halifelerinden oluşu göz önüne alınarak XI. yüzyılın ikinci yarısında dünyaya geldiği kabul edilir.
Sayfa 13 - ¹:Karasu üzerinde küçük bir kasaba olan Sayram, eskiden beri önemli bir yerleşim merkezi idi ve kasaba halkının çoğunluğunu Türklerle İranlılar teşkil ediyordu. Kemal Eraslan, Ahmed Yesevî Divan-ı Hikmet ten Seçmeler (Ankara: KB Yay., 1991), 6.Kitabı yarım bıraktı
Edebiyat tarihimize bakıldığında topluma mâl olmuş şahsiyetlerin tarihî hayatlarının yanında bir de menkıbevî kişiliklerinin varlığı görülür. Kendilerine kudsiyet atfedilen bu şahıslar İslam öncesi edebiyatımızdaki destan kültürünün de etkisiyle genelde menkıbeleriyle anılmış ve hafızalarda bu kimlikleriyle yer edinmişlerdir. Menkıbeler buğusu içerisinden gerçek hayatları seçilemediğinden mevzu, tarihî hayatları olduğunda dahi bazı menkıbelerinin zikredilmesi adeta kaçınılmaz olmuştur. Bu şahsiyetlerden biri de Türk milletinin manevî hayatında önemli bir yeri olan Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî'dir. Bu çalışmada onun gerçek hayatı konu alınmakla birlikte bazı ayrıntılar sunması bakımından yeri geldikçe menkıbeleri de zikredilmiştir.
Reklam
Olgun insan yetiştirme hedefinde olan Sufi Şair, kelimelerle oynayarak şiir yazmayı değil, vecd halinde ulaştığı manaları terennüm etmeyi tercih eder. Şiir yazmaz Hikmet söyler, Hikmet insanın yaratılışı ile ilgili sırları ortaya koyan, Yani insanın manasını anlatan şiirlerdir. Bu yüzden Ahmet Yesevi sözlerine şiir dememiş hikmet adını vermiştir. İnsanı Merkez aldığı hikmetlerinde iyi ve kötü insanı tasvir ederken yargılayıcı bir dil kullanmak yerine"dostlarım Ey dostlar "gibi kucaklayıcı bir üslubu benimsemiştir. Hataları ve kusurları genelde kendi üzerinden anlatan Yesevi'nin nazarında insan insan olduğu için değerlidir. Kafir bile olsa incitilmemeli bir takım reçetelerle yaratılış gayesine uygun bir konuma getirilmelidir. Bu hususta onun birinci rehberi "onsekizbin aleme server olan Muhammed, 33.000 ashaba rehber olan Muhammeddir"
Bir mutasavvıf olarak insanı mizacına göre eğitmeyi hedefleyen Ahmed Yesevi, Orta Asya bozkırlarına Sevgi Tohumları serpmiş ve insan toprağını ir bahçıvan edasıyla İlmek ilmek işlemiştir.
Insan yaratılmışların en şereflisi, Allah'ım yeryüzündeki halifesi ve Kainat ağacının meyvesidir. İnsan eğitilmeli ve düzeltilmelidir ki bütün dünya düzelsin.
"Çin'in meşhur Filozofu konfüçyüs'e sormuşlar; Ülkenizi yönetme imkanı size verilseydi işe nereden başlardınız? Konfüçyüs tereddütsüz cevap vermiş, işe önce dilimizden başlardım Çünkü dil bozuk olursa düşündüklerimizi iyi anlatamayız. Düşündüklerimizi iyi anlatamazsak yapılmasını istediğimiz işler doğru dürüst yapılamaz. İşler doğru dürüst yapılmazsa adetler ve kültür bozulur. Adetler ve kültür bozulursa Adalet terazisi çalışmazolur. Adalet terazisi çarpılırsa halk Ümitsizliğe ve korkuya kapılır ne yapacağını bilemez, böyle bir halkı idare etmek çok zorlaşır". O halde işe kelimeden başlanmalı, dilden başlamalı ve Yahya Kemal beyatlı'nın dediği gibi "Türkçe ağzımızda anamızın sütü gibi helal ve güzel olmalı"
Reklam
Yedi yaşta gördüm Arslan Baba'yı Selam verip suâl ettim hurmayı Tamamladım bin bir zikir duayı Nefsim ölüp lâ-mekâna uçtum ben. Sünnet imiş gel incitme bir canı Huda sevmez gönlü katı olanı Allah şahit cehennemdir mekânı Bilgelerden böyle duyup dedim ben.
Aşk dâvâsın bana kılma ey âşık! Aşık mısın yüreğinde figan yok Can vermezsin muhabbetin şevkiyle Boşa geçer bütün ömrün yalan yok Mihnet ile can derdini hoş bulan Seherlerde can kaynatıp aş kılan Hevâ heves ben benliği taşlayan Odur âşık bunda asla güman yok Gönül derdi bîdertlere açılmaz Bu yolların engeli çok geçilmez Aşk cevheri nâmertlere saçılmaz Gâfil olup aşk kadrini bilen yok Aşka düştün oda düştün kor oldun Pervâneveş candan geçip kül oldun Derde doldun gama soldun lal oldun Aşk derdini sorar isen derman yok
Aşk Eyle
Aşık eyle çılgın eyle şeydâ kıl Mecnun eyle kamu ile rüsvâ kıl Cemaline bu canımı fedâ kıl Neyler isen âşık eyle Allah'ım Aşk derdine düşenlere derman yok Aşk yolunda gidenlere hüsran yok Bu yolda can vermemeye imkan yok Neyler isen âşık eyle Allah' ım Hoca Ahmed aşktan ağır belâ yok Merhem sürme aşk derdine devâ yok Aşıklara gamdan özge safâ yok Neyler isen âşık eyle Allah'im.
Başım toprak özüm toprak ten toprak Cemâline kavuşmaya ruh müştak Yandım yandım olamadım aslâ pak Şebnem olup yer altına girdim ben Hoca Ahmed nasihati kendin al Aşık isen candan geçip bir kez öl Cahillere söz anlatmak bir hayâl Muhkem olup yer altına girdim ben
Gönlü kırık görür isen merhem ol Yolda kalan Mazlumlara hemdem ol Mahşer günü dergahına mahrem ol Senlik benlik davasından geçtim ben
Deme
Dem bu demdir gayrısına dem deme Gamsız geçer ömrün senin gam deme Yanmaz ise can u gönlün hem tenin Göz yaşının akmasına nem deme Aslın neslin bir parça su damlası Böbürlenip hiç kimseye kem deme Ademîde zerre mana olmazsa Adam görüp sen ona adam deme Yüreğinde dert yarası yok ise Sakın ondan sen ona hemdem deme Hoca Ahmed ganimettir her nefes Yârsız geçen bu zamana dem deme. Hoca Ahmet Yesevi
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.