Bir çeliğin soğuğunda, gecenin tam yarısında,
Ruhumuza işlenmiş, yalnızlığın armasından öp
Yenildiğimizden öp, kaybettiğimiz masumiyetimizden,
Öp, sanki birbirimizi hâlâ seviyormuşuz gibi.
Dön diyemedikçe,
Ve sen dönmedikçe,
Bitmedikçe lanet ömür,
Nefes canı terketmedikçe,
İntihar şiirleri olur hayata tek nazım.
Oturup bir köşede
Sensiz sensiz ağlamak lazım.
Vakitten midir bilmem.
Gözlerime düşüyor saçların,
Gözlerimde gölgeler var.
Eski bir fotoğrafından tanıdım seni
Sesinde şen şakrak yalnızlıklar.
Oysa şimdi nasıl da o kadar uzaksın öyle?
Sanki aramızda bir yalnızlık var.
Gülüyormuşsun gibi,
Ben gülüşlerinden
Beyaz bir kuş yapıyorum.
Adaşın bir yangın
Tütüyor kanatlarından.
Eylül gibi gülüyorsun sonra,
Güller sancılanıyorlar sevdalarından.
Vakit bir elvedada durdu şimdi.
Öyleyse selam söyle kalbime,
Bunca zamandan sonra
Dönmesin artık geri.
Kaybettiğimiz yılların ellerinden öp,
Öp gözlerinden sensizliğimi.
Çok eski hüzünler kalkıyorlar mezarlarından,
Ben sanki hâlâ seviyorum
Seni ilk günkü gibi.
Gölgelere Şiirler Yazmak isimli kitap, benim uzun yıllardan beri süre gelen, tabiri caizse çocukluk hayalim diyebileceğim bir kitaptı.
Bu kitap kısaca özetlemek gerekirse; artık olmayanlara, hiç gelmemişlere, bir çok yarım kalmışlığa, kısaca anlatmak gerekirse hayallere ve siluetlere yazılmış şiirlerden derlenmiş bir eserdir.
Önsözde belirttiğim üzere bazen daha umutlu, bazen karamsar ve yer yer keşkelerle dolu bu kitabı okurken eğer kendinizden bir şeyler bulacak olursanız bu okuyucu ile çok daha güzel bir dünyada yolumuzun kesiştiği anlamına gelir.