Son zamanların en büyük sorunları olarak görülen iki mesele var: biri yavaş yavaş azalan Korona salgını, diğeri Suriyeli meselesi. Yazarımız bu iki meseleye, Akif ve Ammar'ın dostluğuyla yeni bir bakış açısıyla yaklaşmış. Salgında annesini ve dedesini kaybettikten sonra İstanbul'a taşınan Akif, yeni bir hayata merhaba der. Burada Suriyeli bir çocuk olan Ammar ile tanışır. Dostlukları güzel bir şekilde ilerlerken Ammar, Suriye'ye döner. Tabii Akif de arkadaşını aramaya koyulur. Bakalım, Akif'i nasıl bir serüven beklemektedir?
Bu güzel eseri herkese öneririm.
SALGINDAN SONRA
Kitabımız küçük Akif’in çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı olaylara tanıklık ediyoruz. Köyden şehre gidişleri ve sonrasında başlarına gelen olaylar...
Ah bu salgın kimleri hayatımızdan almadı ki. Ve hala da almaya devam ediyor ne yazık ki. Akif de salgında kayıplar veriyor maalesef. Ama kayıpların yerini doldurmasa da en azından acısını mutluluğunu paylaşabileceği bir arkadaş ediniyor.
Ammar!
Ahh talihsiz Ammar. Ne çok üzüldüm sana . Çevremizde ne kadar çok Ammar var ve biz bunları hep görmezlikten geliyoruz ne yazık ki.
Dostluğun arkadaşlığın önemi güzelliği bir kez daha gözlerimizin önüne seriliyor. Biz dostumuz için acaba bunları yapar mıydık diye düşündürüyor.
Okurken kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz heyecanı eksik olmayan bir kitap. Günümüzün önemli bir sorunu olan ama görmezden gelinen gerçeklerin acısını bir kez daha hissedeceğiniz ve yine ne çok acı var diyeceğimiz bir kitap.
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Okurken sıkılmadığım bir solukta biten ve çok akıcı bir kitap okudum.
Keşki sonu böyle bitmeseydi deyip yazarın kalemine sağlık diyorum.
Kitapla kalın.
Kitabı okumaya başlar başlamaz pandeminin ilk çıktığı zamanlara gidiyorsunuz. Gözünüzde tam kapanmanın uygulandığı, vakaların tavan yapıp iç karartan ölüm haberlerinin yayıldığı, şu herkesin (gereğinden fazlasını alarak duyarsızlaştığı ) başta selpakları ve kolonyaları stok yaptığı, eve alınan market ürünlerinin hunharca yıkandığı, sevdiklerimizden uzak kalmak zorunda olduğumuzdan özlemin hat safhada çıktığı, bir daha sokağa çıkabilecek miyiz ? Endişesini taşıdığımız ve maskenin hayatımıza girdiği zamanlar canlanıyor. Şuan ise her ne kadar normalleşmeye dönülse de hala tam olarak üzerimizden atamadığımız ve özellikle psikolojik olarak etkilendiğimiz acılar ve kaygılarla süreci devam ettiriyoruz.
Bu kitap tüm bu gerçekleri Akif ve Ammar karakterleri üzerinden anlatırken sadece covid-19' a değil ülkemize sığınan ve çaresizlik içinde umut arayan Suriyeli insanlara ve yine onların çoğu zaman gözlerimizi kapattığımız travmalarına dayanıyor. Üzülmemek elde değildi. İnanılmaz yalın anlatımıyla yazarın kalemini ve emeğini gönülden tebrik ediyorum. Ortaokuldan itibaren herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap olmuş.
.