Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeliha Öteleş

Zeliha ÖteleşSırru'l - Esrar ve Tedbirat-ı İlahiyye yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
4
Beğeni
1.119
Görüntülenme

Hakkında

1999 yılında Adıyaman İmam Hatip Lisesi'nden, 2004 yılında KSÜ İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. 2007 yılında “Ahlak ve Siyaset Felsefesi Açısından Sırru’l-Esrâr ile Tedbîrat-ı İlâhiyye’nin Karşılaştırılması” başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamladı. 2008-2009 yılında MEB Arap Dili ve Edebiyatı (Suriye) bursu ile Dımaşk Üniversitesi’nde dil eğitimi aldı. 2013 yılında MEB Araştırma bursu ile Kahire Üniversitesi, Dâru’l-Ulûm Fakültesi’nde Yüksek Lisans derslerine ziyaretçi öğrenci olarak katıldı. İskenderiye Kütüphânesi’nde bir süre araştırmacı olarak bulundu. 2014 yılında Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Abdülganî en-Nâblusî Şerhi Bağlamında İbnü’l-Fârız’ın Kasîde-i Tâiyye’sinde Seyr u Sülûk” başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. Aynı yıl Adıyaman Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Tasavvuf Bilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atandı. Hâlen bu görevine devam etmektedir.
Unvan:
Yrd. Doç. Dr.

Okurlar

4 okur beğendi.
1 okur okudu.
3 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İslâm düşüncesi ve klâsik Yunan siyaset felsefesi, özellikle de Platoncu felsefe arasındaki benzerlik, Fârâbî yi felsefe ile din; akıl ile inancın birbiriyle telif edilebileceği, hatta onların bir ve aynı hakikate ulaşmanın ve onu ifade etmenin iki ayrı tarzı olduğu düşüncesine götürmüştür. Bu noktada Fârâbî felsefesinin genel çatısı, Plotinusçu
Sayfa 15 - Litera Yayıncılık, 1. Basım,2018Kitabı okuyacak
giriş
Platon'a göre, toplumsal ve siyasal sorunların çözüme kavuşturulabilmesi yaşamın felsefeye dayandırılmasıyla, bir başka deyişle gerçek bilimin, nesnelerin aldatmacasından kurtulmuş ve akılla elde edilen salt teorik bilimin egemen olmasıyla mümkündür. Devlet, her ne kadar ideal siyâsî yapıyı anlatsa da bir ütopya değildir, fiilî siyasetle tutkulu şekilde ilgilenen bir düşünürün eseridir. Klâsik siyaset felsefesi sistematik olarak her ne kadar Platon la başlamış olsa da, siyasetin ahlâkîleştirilmesi düşünce olarak Sokrates'te görülür. Platon, Sokrates'in devlete ilişkin düşüncelerini benimsemiş ve bunları kendi görüşleri doğrultusunda yorumlayıp sistemleştirmiştir. Erdemli bir hayatın ancak ideal bir toplumda gerçekleşebileceği düşüncesine, yani Platon un Devlet diyalogunda kurguladığı ideal devlet düzenine benzer bir düşünceye, Fârâbî'nin el-Medînetül-Fâzılâ'sında ve kısmen onun diğer eserlerinde rastlamaktayız. Fârâbî'nin faziletli bir toplum meydana getirmek üzere tasarımını verdiği erdemli devletin, Platon'un ideal devletinin izlerini taşıdığından şüphe yoktur. Filozofların kral, kralların da filozof olmasını öneren Platon dan farklı olarak Fârâbî, kişinin dünya ve ahiret mutluluğunu, toplumun dirlik ve düzenini sağlayacak bir nizam vadeden Kur'ân-ı Kerîm'in ortaya koyduğu hayat tarzını da dikkate alarak, ilk reis ve imâm diye nitelediği ideal devlet başkanının şahsında, yani İslâm halîfelerinde Hz. Peygamber ile filozofun üstün özelliklerini birleştirmek istemiştir.
Sayfa 14 - Litera Yayıncılık, 1. Basım,2018Kitabı okuyacak
Reklam
Önsöz
İslâm düşüncesinde Muallim-i Evvel olarak nitelendirilen Aristoteles hem kendi orijinal eserleri hem de ona nispet edilen apokrif eserler aracılığı ile İslâm felsefesinin oluşumunda büyük ölçüde rol oynamıştır. Araştırmamıza konu olan eserlerden "Sırru'l-Esrâr" da Aristoteles'e nispet edilen pek çok eserden sadece biridir. Çalışmamızın çıkış noktası, İslâm tasavvuf düşüncesinde Şeyhül Ekber olarak nitelendirilen İbn Arabi'nin Tedbîrât-ı Ilâhiyyeyi telif sebebinin Sırru'l-Esrâr (Secreta Secretorum) olmasıdır. Bu iki eser arasındaki organik bağ, Tedbîrât-ı îlâhiyye'nin Sırru'l-Esrâr'a âdeta bir şerh olarak yazılması sebebiyledir. Her iki eser de siyaset üzerinedir. Sırrul-Esrâr, XV. yüzyıla kadar Aristo'nun Büyük İskender'e olan siyâsî ve ahlâkî tavsiyeleri olduğu kabul edilen, sözde bir Aristo eseridir. Tedbîrât-ı îlâhiyye ise Aristo'ya nispet edilen Sırru'l-Esrâr (Secreta Secretorum) -dünyevî siyaset- üzerinden tasavvufî siyasetin inşasını gerçekleştirmeye çalışmaktadır. İki eserin ana konusunun siyaset (tedbir-idare) olması, onları farklı açılardan mukayese yerine, "ahlak ve siyaset felsefesi" açısından bir karşılaştırma yapmamızı mümkün kılmıştır.
Sayfa 9 - Litera Yayıncılık, 1. Basım,2018Kitabı okuyacak
giriş
Latin apokrif-Aristoteles külliyatı gerçekte Razi, Cabir İbn Hayyam veya İbn Sina tarafından yazılan veya onlara atfedilen eserlerin dahil olduğu Arap aklından süzülen anlayışa sahipken, İslam düşüncesindeki apokrif-Aristoteles külliyatı güçlü bir yeni platoncu anlayış içermektedir. apokrif-Aristoteles : pseudo -Aristoteles yani Aristoteles'e isnad edilen, ancak gerçekte ona ait olmayan eserler.
giriş
Kitâbüs-Siyâse fî Tedbîrir-Riyâse, daha meşhur ve yaygın adıyla Sırru'l-Esrâr, İslâm düşüncesinin Helenistik miras ile temas etmesi sonucu ortaya çıkan telif ve tercümelerden biridir. Sırru'l-Esrâr, Aristoteles künyesiyle yazılan ve pseudo -Aristoteles* olarak nitelendirilen literatürün bir parçasıdır *Aristoteles'e isnad edilen, ancak gerçekte ona ait olmayan eserler
Sayfa 11 - Litera Yayıncılık, 1. Basım,2018Kitabı okuyacak
Esfârü'l Erba'a - Dört Aklî Yolculukta Aşkın Hikmet Cilt 1
Esfârü'l Erba'a - Dört Aklî Yolculukta Aşkın Hikmet Cilt 1
Sırru'l-Esrâr'daki ideal devlet ve bu devletin varoluş gayesi satırlar arasında ahlaki erdemlerden ödün verilmeden anlatılmıştır..." (Sırru'l-Esrâr ve Tedbîrât-ı İlâhiyye - Bir Karşılaştırma, s. 138)
Sırru'l - Esrar ve Tedbirat-ı İlahiyye
Sırru'l - Esrar ve Tedbirat-ı İlahiyye

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok